TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Koruma Ve Peyzaj Mimarlığı 2.sempozyumu 27-28 Eylül 2012 Ankara`da Gerçekleştirildi

GENEL MERKEZ
29.09.2012 (Son Güncelleme: 05.04.2013 18:09:34)

Koruma ve Peyzaj Mimarlığı 2.Sempozyumu 27 - 28 Eylül 2012 tarihlerinde Milli Kütüphane Konferans Salonu`nda son yıllarda ülkemizdeki korumaya yönelik yeni yasal düzenlemeler ve uluslararsı mevzuatlardaki yeri ile ilgili altı oturumda yirmibir davetli bildiri sahiplerinin sunumları ve son oturum forumla iki günde geniş katılımla gerçekleştirildi.

Koruma ve Peyzaj Mimarlığı 2.Sempozyumu 27 - 28 Eylül 2012 tarihlerinde Milli Kütüphane Konferans Salonu‘nda gerçekleştirildi.TMMOB Peyzaj Mimarları Odası 2.Başkanı ve Sempozyum Sekreteri Sn.Mustafa ARTAR‘ın açılış konuşmasının ardından Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Sn.Ozan YILMAZ ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Sn.Mehmet SOĞANCI‘nın açılış konuşmaları sonrasında Prof.Dr.Ruşen Keleş ve Merkez Valisi Sn.İsa KÜÇÜK‘ün çerçeve sunuşlarından sonra, son yıllarda ülkemizdeki korumaya yönelik yeni yasal düzenlemeler ve uluslararası mevzuatlardaki yeri ile ilgili  altı oturumda yirmibir davetli bildiri sahiplerinin sunumları ve son oturum forumla iki günde geniş katılımla tamamlandı.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası 2.Başkanı ve Sempozyum Sekreteri Sn.Mustafa ARTAR‘ın açılış konuşması şöyle;

Değerli konuklar,

Peyzaj Mimarları Odası çalışmalarını sorun odaklı konularda zenginleştirmekte, davetli etkinlikler ile konusunda uzman bilim insanları ve birikimli kamu kurum ve kuruluş temsilcilerini meslektaşları ile buluşturmaktadır. Her yıl kutladığı 13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı günü kapsamında 2011 yılında başlatmış olduğu koruma sempozyumlarının ikincisinde de önemli konuları değerlendireceğiz.

İki gün sürecek etkinlikle yaptığı çalışmalar ile kentlerin korunarak planlanması ve geliştirilmesi konularında öncü ve kendisini yıllarca da yaptığı çalışmalar ile anacağımız sayın hocamız Prof.Dr. Ruşen Keleş‘i aramızda görmekten duyduğumuz mutluluğu tarif edemem. Bir başka çerçeve sunuş sahibi Bartın Eski Valisi Sayın İsa Küçük‘ten bugün kamu idaresinin sivil toplum ile işbirliğinin ne denli halka malolan çalışmalara imza atabileceğini göreceğiz. Birincisinde olduğu gibi ikincisinde de bakanlık yetkililerimiz bizleri yalnız bırakmadılar. Bakan Yardımcımız Sayın Muhammet Balta ve meslektaşlarımızın da içinde olduğu ekibine bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederim.

İki gün süresince Kültürel Peyzajlar, Kentsel Peyzaj Yönetimi, Arkeolojik Peyzajlar, Uluslararası Bağlamda Koruma ve Tarihi Miras- Turizm başlıkları beş Oturum ve bir Forum ile tamamlanacak sempozyumumuza bizleri kırmayarak gelen farklı konularda iki gün boyunca doyurucu tartışmalar ile bizleri biraz daha düşündürecek değerli bildiri sahibi katılımcılara ne kadar teşekkür etsem azdır.

Desteklerinden dolayı başta TMMOB ve Yöneticilerine, Dünya Örgütümüz Uluslararası peyzaj Mimarları Federasyonu - IFLA‘ya, etkinliğin düzenlenmesinde zaman tanımayan çalışmaları için oda çalışanlarımıza ve basın mensuplarına teşekkür ederim.

Saygılarımla.

*

 

Odamız Genel Başkanı Sn.Ozan YILMAZ‘ın açılış konuşması şöyle:

Değerli Konuklar,

İlki Koruma ve Yasal Yönetsel Yapı,  Korumanın Sosyo - Ekonomik Boyutu,  Enerji - Madencilik ve Koruma, Koruma ve Kültürel Peyzajlar,  Doğal Kaynaklar - Koruma ve Peyzaj Yönetimi ve Kentleşme - Yerel Yönetimler ve Koruma,  konu başlıkları 13 Mayıs Peyzaj mimarlığı günü etkinlikleri kapsamına gerçekleştirilen Peyzaj Mimarlığı ve Koruma 1. Sempozyumu yapılan tartışmalar ve sonuçları itibariyle önemli bir birikimi ortaya çıkardığı düşüncesindeyiz. Bu birikim gerek peyzaj mimarlarının, gerekse de ilgili meslek disiplinlerinin ülke kaynaklarının korunarak kullanımı iradesini ortaya koymaktadır.  

Bu kapsamda sempozyumun amacı; koruma ve peyzaj mimarlığı ile ilgili araştırma, bilgi ve birikimlerin paylaşılarak tartışılacağı bir ortam yaratmaktır. Konu ile ilgili deneyimlerin ve gelişmelerin kayıt altına alınması ile de sempozyumun bu alanlarda gerek bilimsel gerekse uygulama konularında çalışmalar yapanlar için yararlı olacağını düşünüyoruz.Gerçekleşen 1.Sempozyum tartışmaları ve sonuçlarıyla önemli bir sempozyum olmuştur. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, doğal ve kültürel peyzajın korunması ve kamu yararına kullanılması konularında üzerine düşen görevi göstermiş ve göstermeye de devam edecektir. Bu konuda oda - akademi - sektör merkezi ve yerel otoriteyle birlikte ülke kaynaklarının sürdürülebilir yaşam ilkelerine uygun kullanılacağı düşüncesi odağında çalışmalarını sürdürmekte kararlıdır.

Değerli konuklar,

2012 yılında ikincisini düzenlemeyi hedeflediğimiz sempozyum ile de; tarihsel yerleşim ve yapılaşma süreçleri ile birlikte oluşan kentler,  kentlerin tarihi ve doğal miraslarının korunmasında karşılaşılan değişim - dönüşüm ve gelişim süreçleri ile birlikte peyzaj mimarlığı disiplininin tarih - kültür ve doğal yaşam alanları üzerindeki ilişkisinin paydaşlarla irdelenmesi amaçlanmaktadır.

Sempozyumda gerçekleştirilecek tartışmalar ve sonuçları ile büyük bir dönüşümün eşiğinde ola kentlerimizde, kentlerimizin tarihi ve doğal miraslarının korunmasında ki kaygılarımız bilim insanları, merkezi ve yerel yöneticilerle birlikte paylaşma olanağı bulacağımıza inanıyoruz.

Bu bağlamda son yıllarda ülkemizdeki korumaya yönelik yeni yasal düzenlemeler ve uluslararası mevzuatlardaki yeri ile ilgili bir durum değerlendirmesi yapmak üzere kentsel, kültürel ve tarihi miraslar konsepti üzerine kurgulanan KORUMA ve PEYZAJ MİMARLIĞI 2. SEMPOZYUMU‘nu düzenlemekteyiz.

Değerli konuklar,

Sempozyumda çerçeve sunuşları ile bizlere katkı sunacak olan prof. Dr Ruşen keleşe ve merkez valimiz Sn. İsa KÜÇÜK, her koşulda bize desteklerini sunan Sn. Mehmet SOĞANCI‘YA, bugün sempozyumumuza bildirileriyle katkı da bulunan değerli bildiri sahiplerine, sempozyumda emeği bulunan Yönetim Kurulu Üyelerim ve Oda çalışanlarımıza, siz değerli katılımcılara teşekkürlerimi sunarım.

Sempozyumumuzun mesleğimiz ve ülkemiz açısından önemli birikim ortaya çıkaracağı inancıyla sizleri selamlar saygılarımı sunarım.

*

 

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın açılış konuşması şöyle:

Değerli Konuklar,
Sevgili Arkadaşlar,

Hepinizi TMMOB Yönetim Kurulu ve şahsım adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. Peyzaj Mimarları Odamızın düzenlediği Koruma ve Peyzaj Mimarlığı Sempozyumu‘nun 2.sinde de burada aranızda olmaktan büyük bir onur duyuyorum.

Odamızın tanımına göre peyzaj: doğal ve kültürel tüm değerler; peyzaj mimarlığı: ülke kaynakları olan doğal ve kültürel varlıkların insan yaşamına/kullanımına açılışındaki planlama, tasarım, uygulama ve yönetimi disiplinidir; ekolojik yönden sağlıklı, dengeli, doğa ile uyum içinde kendini yeniden yaratıp varlığını sürdürülebilir bir yaşam ortamı yaratmanın araçlarından birisidir.

Türkiye‘de, Yüksek Ziraat Enstitüsü bünyesinde "Süs Nebatları Şubesi" ile 1933 yılında peyzaj mimarlığı eğitimi başlamış, Ankara Üniversitesi‘nin 1946 yılında kurulması sonrasında da, Ziraat Fakültesi bünyesinde "Bahçe Mimarisi ve Ağaçlandırma Kürsüsü" ile yeni bir döneme geçilmiştir. Peyzaj Mimarlığı Bölümü; 1968 yılında eğitime başlamış ve ilk mezunlarını 1973 yılında vermiştir.

1994 yılında TMMOB 33. Genel Kurulu‘nda odalaşma kararımızın çıkması ile Peyzaj Mimarları Odası kurulmuştur. Ülkemizdeki yasalara göre de peyzaj mimarlığı yapacak meslektaşlarımız odamıza kayıtlı olmak zorundadır.

Sevgili Arkadaşlar,

Birliğimiz mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri, mimarları ve şehir plancılarını temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. Bu sempozyumumuz da işte bu anlayışlarımızın yaşama geçirilmesi olarak algılanmalıdır.

Ülkemiz için önemli konulardan birisi olan "koruma ve peyzaj mimarlığı" konulu bu 2. sempozyumda değerli bilim insanları, uzmanlar ve kamunun çok değerli yöneticileri ile bir arada yol haritasını belirlerken sorunlarımızı da dile getirmiş olacağız.

Kapitalizmin, küreselleşmenin ve liberal politikaların sınır tanımayan tüketim kültürü, insanı doğasına yabancılaştırmakta ve koruma karşısındaki duyarlılığını kaybettirmektedir. Peyzaj mimarlığı açısından ve genel olarak tüm doğal ve kültürel varlıklarımız adına endişe verici bu gelişmelere karşın, ikinci kez düzenlenen bu sempozyum ve bugün burada bir araya gelen topluluk, gelecek için umutlarımızı arttırmaktadır.

Sevgili Arkadaşlar

Ülkemizde, "1. Koruma ve Peyzaj Mimarlığı Sempozyumu"nun yapıldığı 2011 yılının Mayıs ayından sonra  çıkarılan yasalarla adeta "koruma"dan vazgeçilmiş, aksine koruma karşıtı politikalar geçtiğimiz bir yıl içinde çıkarılan KHK‘ler ve yasalar ile doğal, tarihi ve kültürel varlıklara doğru genişletilerek tüm yasal düzenlemelerde somutlaştırılmış, son olarak da "Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu" kapsamında "koruma"dan vazgeçilme aşamasına gelinmiştir. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığının kurulması sürecinde 644 ve 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde yer verilen düzenlemelerle "doğa koruma"da kurumsal yapı parçalanmış, "korunan doğal alanların" planlanmasında ekosistem yaklaşımından vazgeçilmiş; doğal sit alanları ile kentsel, tarihi ve arkeolojik sit alanları birbirinden ayrıştırılmıştır.

"Orman köylülerinin desteklenmesi" gerekçesiyle, meslek örgütlerini, bilim insanlarını görmezden gelerek hazırlanan, hukuk hiçe sayılarak ülkemiz ormanlarının talanını sürekli hale getiren, talanın kapsamı ve tarihini sınırsız bir şekilde genişleten, rant üstünden rant sağlama yolunu açan, genel bir imar affı niteliğinde olan  "2B kanunu" yasalaşarak aslında ülkenin geleceği de satışa çıkarılmıştır.

Bununla da yetinilmemiş, 16/5/2012 tarihinde kabul edilen afet riskinin azaltılması gerekçesiyle hazırlanan 6306 sayılı"Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi ile  yeni afetlerin oluşmasına neden olacak bir yaklaşımla ülke topraklarının tamamı arsa haline getirilmiş; yaşamın gerçek sigortası olan ormanlar, meralar, sulak alanlar, kıyılar, tarım alanları gibi doğal varlıkların talanına bir kez daha olanak sağlanmış, kültür varlıklarımız yok sayılmıştır.

Tüm yer üstü ve yer altı varlıklarımızı talana açan neo-liberal politikaların sistemli bir şekilde pekiştirilerek ülkenin her noktasına yansıtıldığı, hukuksuzluğun kural haline getirildiği bu dönemde, doğal değerlerin satışında "istisna" bırakmama kararlılığıyla son olarak "Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı" da yasalaşma yolundadır. Bugüne kadarki koruma birikimini ve deneyimini yok eden; uluslararası nitelikte koruma yaklaşımına sahip Milli Parklar Kanunu‘nun yürürlükten kaldırılmasını hedefleyen tasarının Meclis Genel Kurulu‘nda olduğu bu günlerde bu sempozyumun yapılması anlamlıdır.

Sevgili Arkadaşlar,

Ülkemizde koruma karşıtı politikaların sistemli bir şekilde hayata geçirildiği bu dönemde, doğal, kültürel ve tarihi değerlerinin korunması için "ulusal bir peyzaj politika"sına her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Avrupa Peyzaj Sözleşmesi‘nde de "imza koyan ülkelerin kendi ulusal peyzaj politikalarını oluşturmalarının gerekliliği" önemle vurgulanmaktadır. Dileğimiz, bütüncül planlamadan ve her türlü "koruma"dan vazgeçildiği bu dönemde henüz geç olmadan, ülkenin doğal, kültürel ve tarihi değerlerini yok edecek politikalardan bir an önce dönülmesidir.

Bu duygularımla hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla dostlukla selamlıyor, Sempozyumumuzun başarılı geçmesini diliyorum.

Okunma Sayısı 1263
Fotoğraf Galerisi