BASIN AÇIKLAMASI: 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ DOLAYISI İLE PEYZAJ MİMARLARINDAN TESPİT VE ÖNERİLER
Doğa ile Savaş Halindeyiz Kazanırsak Kaybedeceğiz. Hubert Reeves

İnsanlar yaşamlarına devam edebilmeleri için doğaya ne kadar ihtiyaçları olduğunun idrakine varamamış olmalılar ki, Dünyada, Ülkemizde ve bölgemizde doğaya zarar veren uygulamaların sayısı her geçen gün katlanarak artmaktadır. Bu durum maalesef ki bölgemizde, ülkemizden, ülkemizde ise dünyamızdan daha fazladır. Bu sebeple yaşadığımız yer ve mesleğimize mensubiyetimizin getirdiği mesuliyetimizden dolayı 5 Haziran Dünya Çevre Gününde bu konular ile ilgili bir şeyler söylememiz gerektiğini düşünerek Peyzaj Mimarları Odası Trabzon Şubesi olarak bu yazıyı kaleme aldık.
Dünyada, Ülkemizde ve Bölgemizde Çevreyi Tehdit Eden Başlıca Sorunlar Şunlardır.
1- İklim değişikliği, kuraklık, içme sularının azalması, kirliliğin artması ve biyoçeşitliliğin azalması.
2- Hızlı, plansız kentleşme ve özellikle Büyükşehir Belediyelerinin sınırlarında bulunan kırsal alanların yapılaşmaya maruz bırakılması.
3- Korunması, mutlak korunması gereken doğal alanlarımızın yeterli şekilde tespit edilerek koruma altına alınamaması.
4- Orman alanları, zeytinlikler, tarihi alanlar, dünyada eşi benzeri olmayan alanlar vb. alanların kaynak analizlerinin olmamasından dolayı yol, yapı, yer altı kaynaklarının kullanılması gibi gerekçelerle bozulup parçalanması.
5- Akarsu, kıyı ve denizlerimizin plansız kamu yatırımları, kanalizasyon atıkları, çöp vb. yok edici etmenlerden korunamaması.
6- Akarsu ve kıyı alanlarında yapılan koruma duvarları ve dolgular ekolojik hayatı, flora ve faunayı olumsuz etkilemesi ve aynı zamanda plansız yapılaşmayı da teşvik ederek zarar verme oranını katlayarak artırması.
7- Kentsel ve kırsal çevrede kontrolsüz yapılan müdahaleler sonucunda toprak, su, hava ve bitki örtüsüne yapılan tahripkar eylemler.
Bölgemizde kamu kaynakları kullanılarak çevreye zarar verilen yapılar ve müdahaleler şu şekildedir:
1- Kentsel ve Kırsal Planlama Uygulamaları ile Doğa Koruma Alanları ve Milli Parklara Olan Baskı ve Yanlış Uygulamalar
Nüfus projeksiyonlarının yüksek belirtilmesi sonucunda yeni imar alanları oluşturmak, yer altı kaynaklarının kullanılması vb. gelir üretici çalışmaların getirdiği zorunluluk ile Doğa Koruma ve Milli Parklar gibi korunması gereken alanlara baskılar oluşturulmaktadır.
2- Sahil Dolguları
Deniz ve kıyı alanları tüm insanlık alemi için olduğu gibi Peyzaj Mimarlığı meslek disiplini açısından da çok önemli bir değere sahiptir. Ayrıca kıyı alanları aynı zamanda dünya turizm aktivitelerinin en yoğun yaşandığı alanlardır. 4000 yıllık tarihe sahip olduğu söylenen ve bunu destekleyecek en önemli kalıntıların yine kıyılarda olduğu bilinmesine, flora ve faunaya olan olumsuz etkilerine, taşkınlara neden olduğu defalarca tecrübe edilmesine ve turizm potansiyeline olan olumsuz etkilerine rağmen Trabzon kenti kıyılarının yüzde 86`sı 1950 sonrasında yapılan mesnetsiz ve düzensiz kıyı dolguları ile yok edilmiştir. Bu durumun en çarpıcı örneği Trabzon bedesteni yakınlarına kadar gelen denize farklı zamanlarda 600 m uzunluğunda dolgu yapılmış olmasıdır. Yapılan dolguların olumsuz etkilerinin yeni yeni düzelmeye başladığı bazı noktalarda kumsallar oluşmaya başlamış insanlar yeni sahillere alışmışken Beşikdüzü, Çarşıbaşı ve Akçaabat`ta amaçları henüz belirlenemeyen yeni dolgular başlatılmıştır.
3- Su Alma Yapıları
Sularımızın hoyratça, hiç bitmeyecekmiş gibi kullanılması sonucunda akarsularımız su alma yapılarına bağlanmak durumunda kalmış ve bunun sonucunda yaz aylarında su debilerinin düştüğü aylarda, dere yatakları susuz kalmış ve bunun sonucunda akarsularda yaşayan canlı ölümleri yoğun şekilde yaşanmıştır.
4- Taşkın Koruma Duvarları
Ülkemizde yapım işleri için ayrılan bütçenin %70`ini Karayolları ve Devlet Su İşleri gibi genel bütçeye tabi kurumlar, kalan kısmı ise yerel yönetimler kullanmaktadır. Ayrıca ülkemizde planlayarak yatırım yapmanın yanında maalesef ki görerek ve görüleni talep ederek yatırım talebinde bulunma ve alma yöntemi daha başarılı olmaktadır. Bu duruma ilimizde de ilçelerde inşaatları devam eden, Kaymakamlık Konutları, Emniyet Müdürlüğü hizmet binaları, Adliye sarayları gibi birçok örnek gösterilebilir. Bu inşaatların da tip projeler ile ihale edilmesi, yanlış malzeme ve yanlış yer seçimi gibi birçok sorunu olmasına rağmen bu inşaatlar içerisinde doğaya en çok zarar veren, flora ve faunayı olumsuz etkileyen, canlı yaşamını ciddi şekilde tehdit eden ve kamu kaynaklarına en fazla zarar veren yapılar Devlet Su İşleri tarafından yapılan taşkın koruma duvarlarıdır.
Devlet Su İşleri tarafından yer ve mekân belirtilmeden projelendirilen ve yüklenicinin yapmış olduğu metraj üzerinden hakediş aldığı bu tür ihalelerde yönetici, yüklenici, vatandaş halinden memnun oluyor. Dereden su içemeyen yaban hayvanları, ekskavatör paletleri ile ezilen ve kaya altlarındaki yuvaları yıkılan kırmızı pullu alabalıklar, akarsu kenarında yaşamaya alışmış bitki türleri ve gözle göremediğimiz milyonlarca mikro organizma ise halinden memnun olmasa da konuşamadıklarından haklarını savunamamakta, isyan edememekte ve maalesef ki ülkemizde kanayan bir yara olan daha çok sesi çıkanın haklı görülmesi sorunu bir kez daha gün yüzüne çıkmakta ve haksız görülmektedirler.
5- HES`ler
Akarsuların yönlerinin değiştirilerek borulardan akıtılması yöntemiyle elektrik üretilmesi sağlanan hidro elektrik santrallerinde akarsuların debilerininde az olduğu dönemlerde akarsu canlılarının ölümlerine sebebiyet vermiş ve halen vermektedir.
6- Projesiz müdahaleler
Kırsal alanlarda ehliyetsiz kişilerce bir iş makinesinin kiralanması ile yapılan kontrolsüz, projesiz yollar, konutlar vb. müdahaleler.
Yapılmayan veya es geçilen görevler sonucunda çevreye zarar veren uygulama eksiklikleri
1- Maddi imkansızlar bahane edilerek yapılmayan arıtma tesisleri
Belediyeler, Fabrikalar vb. kuruluşlar gelir ve vatandaş memnuniyeti getirici her türlü yapıya bütçe oluşturabilmekte ancak çevre korumayı bir gereklilik görmediklerinden arıtma tesislerine bütçe ayırmamaktadırlar. Birçok Belediyemizin atıksu arıtma tesisi bulunmamakta toplanan atık sular arıtılmadan doğal drenaj alanlarına (akarsu veya denizler) bırakılmaktadırlar.
2- Çöp ayrıştırma tesisleri
Birçok Belediye çöp alanları oluşturmak için bütçe ayırmamakta çöplerini doğal alanlarda vahşi depolama yöntemleri ile biriktirmekte ve doğaya zarar vermektedirler.
Yukarıda Belirtilen Sorunlara Bölgemiz Ölçeğinde Çözüm Önerileri
1- Planlama Çalışmaları
- Kentsel, kırsal ve Doğa Koruma alanlarında bilimsel dayanaklara dayalı planlamaların yapılması ve her türlü planlama ve uygulamada çevre ve peyzaj değerlerinin olumsuz etkilerinin giderilmesi sağlanmalıdır.
2- Yenilenebilir Enerji Sistemlerinin Desteklenmesi
- Kamu kurumları ve özel sektörlere Rüzgar türbinleri, Güneş tarlaları, Biyokütle enerji üretim sistemleri vb. yenilenebilir enerji tesislerinin yapılması konusunda yapım izinlerinde kolaylık ve teşvik programları sağlanmalıdır.
3- Gri Su Kullanımının Desteklenmesi
- Ruhsat düzenleyen tüm kurumlar ruhsat aşamasında gri suların (tam olarak kirlenmemiş, çatı akarlarından toplanan yağmur suları) temizlikte kullanımını (tuvalet vs.), sondaj ile su aranmasını zorunluluk haline getirebilir.
4- Su Kaynaklarının korunması ile ilgili öneriler
- Suyun ne kadar önemli olduğu, su kullanımının nasıl azaltılabileceği ve bu konuda başarılı olmuş ülkelerin (capetown örneği) yapmış olduğu çalışmalar konusunda halkın, yöneticilerin bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.
- Atık yağların doğaya karışmaması için daha kolay yok edilmelerini sağlayacak sistemler geliştirilmelidir.
- Kamu kurumları, fabrikalar vb. kurumlarda arıtma yapımı zorunluluğu getirilmesi ve denetiminin sıklıkla yapılması ayrıca cezai yaptırımların ağırlaştırılması gerekmektedir.
- Çöp ayrıştırma tesisleri ve arıtma tesisleri ile ilgili getirilen kanunların uygulanabilmesi için yerel yönetimlere yalnızca bu konularla ilgili harcanabilecek ödenekler oluşturulması gerekmektedir.
5- Taşkın Koruma Duvarları
- Taşkın koruma duvarlarının tip projeler ile değil yerinde ihtiyaç olup olmadığının kontrol edilerek, ekolojik sorun getirmeyecek şekilde her uygulama alanı için ayrı ayrı projelendirilerek uygulanması gerekmektedir.
6- Kontrolsüz doğaya zarar veren uygulamalar
- Bölgemizde yapılacak her yeni yatırım için en kolay yöntem olarak görülen dolgulardan bir an önce vazgeçilmesi ve doldurulan alanların rehabilite edilerek tekrar canlıların kullanımına bırakılması gerekmektedir.
- Projesiz, bir ekskavatör operatörünün verdiği kararlar ile yapılan yollardan bir an önce vazgeçilmesi, yapılacak yollarda yol projelerinin yetkili kurum onayından geçmesi, yol projesi için ilgili kurumlardan görüş alınması, uygulama aşamasında yetkili kamu kurumundan bir teknik elemanın muhakkak gözetimde bulunması gerekmektedir. Ayrıca müdahale denetimlerinin sıklaştırılması ve cezai yaptırımlarının ağırlaştırılması gerekmektedir.
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
Trabzon Şubesi 3. Dönem Yönetim Kurulu
En Çok Okunanlar
-
MESLEKİ DENETİM UYGULAMASI
/2007
Okunma Sayısı:43193
-
PEYZAJ MİMARLIĞI HİZMETLERİ EN AZ BEDEL HESABI, ARTIK ODAMIZ OTOMASYON SİSTEMİ ÜZERİNDEN ÜYELERİMİZİN HİZMETİNE AÇILDI
/2010
Okunma Sayısı:41852
-
SÖZLEŞME ÖRNEKLERİ
/2007
Okunma Sayısı:38441
-
BÜRO TESCİL BELGESİ (BTB) ALMA KOŞULLARI
/2007
Okunma Sayısı:37419
-
MESLEKİ TANINIRLIĞIMIZDAKİ EN ÖNEMLİ ADIM
/2006
Okunma Sayısı:35270
-
KAMU İHALE KURUMU HÜKÜMLERİ GEREĞİ İŞ BİTİRME BELGESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME
/2008
Okunma Sayısı:34503
-
SÖZLEŞMELİ/ÜCRETLİ PEYZAJ MİMARI ASGARİ ÜCRETLERİ
/2011
Okunma Sayısı:33175
-
KEŞİF-METRAJ VE İHALE DOSYASI HAZIRLANMASI
/2009
Okunma Sayısı:31049
-
Plansız Alanlar Imar Yönetmeliği
/2006
Okunma Sayısı:27296
-
6831 Sayılı Orman Kanunu
/2006
Okunma Sayısı:26326