TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

BASIN AÇIKLAMASI | ANKAPARK KÜLTÜREL MİRASIMIZI YOK ETMEKTEDİR

BASIN AÇIKLAMASI | ANKAPARK KÜLTÜREL MİRASIMIZI YOK ETMEKTEDİR
MERKEZ
01.08.2022

Ekolojik, ekonomik ve sosyolojik yönden Ankaralılara ve ülkemize kazandırdığı değerleri saymakla bitiremeyeceğimiz Atatürk Orman Çiftliği, Cumhuriyet Dönemi Kültürel Mirası olarak korunup geliştirilmesi gereken bir alan olmasına rağmen işlevsizleştirilmeye, kimliksizleştirilmeye devam edilmektedir.

Kuruluş değerlerinden uzaklaştırılarak sürekli bir parçasının işlevsizleştirildiği, talan edildiği Atatürk Orman Çiftliği, 1925 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün emri ve özel ilgisiyle neticede 55.539 dekar alana ulaşan Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) başkent Ankara`nın merkezinde kurulmuş bir kentsel tarım ve rekreasyon alanıdır. 

18 Temmuz 2022 tarihinde, uzun ve çetin bir dava sürecinin ardından mahkeme kararıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi`ne devredilen Ankapark ile israfın, talanın ve yıkımın daha da gözler önüne serildiği AOÇ, Başkent Ankara`nın hem Cumhuriyet rejiminin sembolü ve kentin en önemli imgelerinden biri hem de Ankara Çayı ve havzasının kentsel alan içinden geçen hassas doğal peyzajı içindeyken iken sürekli yapılaşarak ve bozunuma uğrayarak bugünkü haline gelmiştir. 

AOÇ, Dünya`daki kent planlama tarihine bakıldığında büyük kentlerde tarımsal üretimi ile tarımsal araştırma ve geliştirmeyi rekreasyonla bütünleşik olarak kente kazandıran ilk uygulamadır.  Zamanın çok üzerinde bir düşüncenin ürünüdür. Öyle ki o günden bugüne Ankara`daki hatta ülkemizdeki kent planları, yapılaşmayı çeperde var olan peyzajın algılanan ve özde olan tüm değerlerini adeta yıkarak genişletirken, inanması güç biçimde öncelikle tarım alanlarını ortadan kaldırmaktadır. Ankara`nın ve ülkemizin tüm kentleri bu hatalı uygulamadan sürekli zarar görmektedir. Bugün Ankara, en değerli tarım alanı olan Mürted Ovasını bile, her şeyden önce hatalı kent planları yüzünden kaybetme noktasına gelmiştir. AOÇ`yi savunmak, Atatürk`ün mirasını anlamak sadece AOÇ sınırlarında saklı bir konu değildir. 

AOÇ bugün büyük bir bölümünü kaybetmiştir. Öte yandan, kaybedilen alanla ilgili her türlü mücadeleye devam ederken sahayı büyütmenin yollarını aramak gereklidir. Kent büyürken, bu konuyu ihmal etmek, en az tarım alanlarını imara açmak kadar akıl dışıdır. AOÇ Ankara çayı ve Mürted Ovasında genişleme potansiyeline sahiptir. Kısaca AOÇ`yi korumak, kent planlama yaklaşımını değiştirmekle paraleldir. 

AOÇ Ankara Çayı ve Havzasının kentsel alan içerisindeki hassas akarsu peyzajı geçidinde yer almaktadır. Bu alan, yer yer kentin yağmur sularını sünger gibi emen, dolayısıyla sel ve taşkını kontrol eden, yer yer de mevsimsel sulak alanlarıyla kentsel biyoçeşitliliği katkı sağlayan bir peyzajken, Ankapark`ta olduğu gibi AOÇ`nin neredeyse tüm yeşil ögeleri geçirimsiz yüzeyler/yapılaşmalarla bu eşsiz işlevlerinden uzaklaştırılmaktadır. Ankapark dâhil AOÇ`nin tüm alanları potansiyel Ankara açık ve yeşil alan sisteminin en önemli koridorunda yer almaktadır. Ancak her müdahalede, yapılaşmalarla sistem de kopmalar artmaktadır. AOÇ tüm alanlarıyla bir park sistemi oluştururken "kentsel tasarım" adı altındaki yeni bir kılıfla, "yeşil görünümlü" imar/yapılaşma adalarına dönüştürülmekte, zamanla bu parklar adeta konut alanlarının imar revizyonları gibi planlanmaktadır. Oysa bu alanlar halihazırda açık ve yeşil alan olarak belirlenmiş peyzaj planlama ve tasarım alanlarıdır. Ankapark gibi koruma alanlarındaki durum ise "koruma amaçlı imar planı" adı altında aynı talihsiz kadere uğramaktadır. Bu alanlar için gerçek araç "koruma amaçlı peyzaj planları" olmalıdır.

Günümüz gıda ve iklim krizinde açık ve yeşil alanların bir parçası olarak kentsel tarım giderek daha önem kazanmaktadır. AOÇ`nin kullanım ilkeleri Atatürk tarafından belirlenmiştir. Onun eşsiz ileri görüşü ve öngörüsü öyle görünüyor ki küresel ısınma ve gıda güvencesizliği ortamında, daha uzak erimleri içerecek biçimde bir başka harp sahasındaki başarısı olarak çoklarınca yakında daha iyi anlaşılabilecektir.

Dünya kentsel tarımı konuşmaya başlamadan, dünyada giderek örnekleri artan ve peyzaj mimarlarının bilgi-koordinasyon liderliğinde tasarlanan Agropark uygulamalarından çok uzun yıllar önce kente kazandırılan AOÇ`nin başlıca kuruluş amaçları, Atatürk`ün çiftliklerini milletine bağışlarken Başbakanlığa yazdığı ve bir çeşit vasiyetname olarak kabul edilen mektupta ifade edildiği biçimiyle şunlardır:

- Tarım ve tarım ekonomisi alanlarında teorik ve uygulamaya yönelik deneyimler edinmek,

- Çalışma alanını genişleterek bulunulan iklimde yetişen her çeşit ürünü elde etmenin dışında, her tür tarım sanatını da kapsamak; büyük küçük birçok fabrika ve imalathaneler tesis etmek; bütün tarım makine ve aletlerini yerinde ve yaralı bir şekilde kullanarak bunların hepsini tamir ve önemli bir kısmını yeniden imal edecek tesisatı oluşturmak, 

- Yerli ve yabancı birçok hayvan ırkları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, bunların ortama uygun ve verimli olmalarını sağlamak, 

- Kooperatif kurmak veya benzer kuruluşlar ile çevre köylerle birlikte yararlı bir şekilde çalışmak, 

- Bir taraftan iç ve dış piyasalarla sürekli ve sıkı ilişkilerde bulunarak, çalışmaları ve üretimleri bunların isteklerine göre ayarlamak,

- Yerine göre araziyi ıslah etmek ve düzenlemek, ortamı güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sağlıklı mekânlar yaratmak,

- Hilesiz ve nefis gıda maddeleri sağlama, bazı yerlerde spekülasyonlarla etkili ve başarılı şekilde mücadele etmek, 

- Tarım tekniklerini geliştirmek, üretimi artırmak ve köyleri kalkındırma yolunda Devletçe alınan ve alınacak olan önlemlerin olumlu bir şekilde seçimine ve gelişimine iyi bir etmen ve dayanak olmak.

Ankara, özellikle Jansen Planları ile, yeni alanlarda yeniden kurulmuş bir kenttir. Bu planlarla bütünleşmiş bir biçimde kurulan Atatürk Orman Çiftliği ise, bugün Agropark olarak tanımlandığı biçimde değerlendirilmesinin yanı sıra çağdaş Türkiye Cumhuriyeti`nin tesis edilmesinde de birçok noktada öncü olmuştur. Çiftlik, tarım geliştirme işlevinin yanı sıra yeni yeni kentleşmeye başlayan Ankaralılar için önemli bir rekreasyon ve sosyal alan olarak işlevini yerine getirmiştir. Lokanta, gazino, park, hayvanat bahçesi, plaj gibi nice eğlence amaçlı işletmeler yine Çiftliğin içerisinde yer almıştır. 

Ekolojik, ekonomik ve sosyolojik yönden Ankaralılara ve ülkemize kazandırdığı değerleri saymakla bitiremeyeceğimiz Atatürk Orman Çiftliği, Cumhuriyet Dönemi Kültürel Mirası olarak korunup geliştirilmesi gereken bir alan olmasına rağmen işlevsizleştirilmeye, kimliksizleştirilmeye devam edilmektedir. 

Atatürk Orman Çiftliği`nin bütünlüğünün, yapısının ve kimliğinin bozulmasına yönelik atılan tüm adımlarda hukuki mücadele veren Odamız, Ankapark konusunda da ilk günden bu tarafa hukuki mücadelesinden taviz vermemiştir. Kapsamlı rapor için incelemelerimiz sürerken Ankapark`ın ve Atatürk Orman Çiftliği`nin yeniden kuruluş değerlerine kavuşturmak ve günümüzün güncel ve ivedi sorunlarından olan gıda krizi ve küresel iklim değişikliğine uyum ve etkilerinin azaltılması yönünde alan ile ilgili çalışmalar yapılması için çalışacağımızı ve bu sürecin takipçisi olacağımızı üyelerimiz ve tüm kamuoyuna bildiririz. 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

15. Dönem Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 341