Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve zeytinliklerden meralara, ormanlardan sulak alanlara kadar doğal varlıklarımızı tehdit eden yeni Maden Kanunu Teklifi, koruma altındaki alanlarımızı geri dönülmez bir tahribata sürükleyecek çok tehlikeli düzenlemeler içermektedir. Kamu yararı adı altında koruma mekanizmalarını etkisiz hale getiren, izin süreçlerinde kurumların görüş bildirmediği durumlarda otomatik onay sistemine zemin hazırlayan bu yasa teklifi, doğal ve kültürel peyzaj alanlarımızı, tarımsal üretimimizi, biyolojik çeşitliliğimizi ve halk sağlığını tehlikeye atan bir adımdır.

 

Özellikle zeytinlik alanlar, mera ve otlaklar, ormanlar ve sulak alanlar, bu yasa teklifiyle koruma statüleri hiçe sayılarak, “süper izin” adı altında hızlı ve kontrolsüz bir şekilde madencilik faaliyetlerine açılması planlanmaktadır. Oysa zeytinlikler sadece birer ağaç ya da üretim alanı değil, Anadolu’nun binlerce yıllık birikiminin, biyolojik çeşitliliğin, halk sağlığının, yerel ekonominin ve kültürel kimliğin vazgeçilmez bir parçasıdır. Ormanlarımız ise karbon tutma, iklim dengeleme, toprak koruma ve yaşamı devam ettirme yönünde kritik bir rol oynamaktadır. Meralarımız ve sulak alanlarımız, hayvancılıktan yaban hayatı korumaya, doğal döngüleri devam ettirmeye kadar pek çok işleviyle kamu yararı sunmaktadır.

 

Peyzaj Mimarları Odası olarak bugüne kadar korunan alanlarımızı tehdit eden müdahalelerle mücadele ettik, dava süreçlerinde halkımızla, diğer meslek odalarıyla ve sivil toplumla birlikte yer aldık. Nitekim, 2022 yılında yayımlanan ve zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren yönetmeliğin iptali için açtığımız davada, Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmiş, korunan alanlarımızın, zeytinliklerimizin ve doğal varlıklarımızın hukukla korunduğu bir kez daha tescil edilmişti.

 

Ancak yeni yasa teklifi, hukukla korunan bu alanlara bir kez daha müdahale ederek koruma mekanizmalarını etkisiz hale getirmeyi, doğayı ve yerel halkı madencilik şirketlerinin inisiyatifine terk etmeyi hedefleyen bir yaklaşıma sahiptir.

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, yeni Maden Kanunu Teklifi’nin doğamızı, geleceğimizi ve ortak yaşam alanlarımızı tehdit eden bu haliyle yasalaşmasına kesinlikle izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Teklif derhal geri çekilmeli, koruma ilkelerinin esas alındığı, doğa ve insanı merkezine alan bir madencilik politikasının hazırlanması için tüm uzmanların, kurumların, sivil toplumun ve halkımızın katılımı sağlanmalıdır.

 

Rant ve talan odaklı, ortak geleceğimizi tehdit eden bu girişimin, farklı dönemlerde sürekli olarak ülkemizin gündemine getirilmesi, sonra geri çekilmesi ve yeniden planlanıp gündeme getirilmesinin kabul edilemez olduğunu ve bu girişime karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

16. Dönem Yönetim Kurulu