TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

BASIN AÇIKLAMASI | TARİHİ ALANLARIMIZ, SİT ALANLARIMIZ VE KÜLTÜREL MİRASIMIZ HUKUK ÇERÇEVESİNDE KORUNMALIDIR

BASIN AÇIKLAMASI | TARİHİ ALANLARIMIZ, SİT ALANLARIMIZ VE KÜLTÜREL MİRASIMIZ HUKUK ÇERÇEVESİNDE KORUNMALIDIR
İSTANBUL
31.10.2025
    İstanbul; tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle yalnızca ülkemizin değil, tüm insanlığın ortak mirasıdır. Bu eşsiz kent, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmış alanlarıyla uluslararası düzeyde korunması gereken bir değere sahiptir.
Ancak son yıllarda, tarihi ve kültürel mirasımızı tehdit eden çeşitli uygulamalar, plansız yapılaşmalar ve yasal koruma sınırlarını zorlayan düzenlemeler ile kamuoyunun haklı endişelerine neden olmaktadır. Sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi, koruma kurulu kararlarının göz ardı edilmesi ve kültürel varlıkların rant amaçlı projelere açılması, geri dönülemez zararların oluşmasına yol açmaktadır. 
   Tarihi alanlarımız, sit alanlarımız ve kültürel mirasımız anayasal güvence altına alınmış kamusal varlıklardır. Bu mirasın korunması, Anayasa’nın 63. maddesinde açıkça belirtilmiş; “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar” hükmüyle güvence altına alınmıştır.
Hukuki Dayanaklar
     •Anayasa Madde 63:
“Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar. Bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.”

      • 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu – Madde 1
(Amaç):
“Bu Kanunun amacı; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek…” ilgili yönetmeliğe göre “Kültür ve tabiat varlıklarının korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması esastır.”

       • 2863 sayılı Kanun – Madde 3 (Sit Tanımı): Ek: 8/8/2011-KHK-648/41 md.)
“DOĞAL (TABİİ) SİT: 
 … korunması gerekli alanlardır.”

       • 2863 sayılı Kanun – Madde 9:
“Koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak… sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz.”
      Bu hükümler açıkça göstermektedir ki; sit alanları, tarihi bölgeler ve kültürel miras niteliğindeki tüm varlıklar yalnızca korunması gereken alanlar değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara aktarılması zorunlu değerlerdir. 
       İstanbul gibi yoğun nüfuslu bir kentte Yeşil Alanların Korunması yalnızca kültürel, estetik ya da ekolojik bir mesele değildir; aynı zamanda afet risklerini azaltan ve toplumsal dayanıklılığı artıran bir zorunluluktur. 
      Deprem ve diğer afetlerde toplanma alanı işlevi gören park ve açık yeşil alanların korunması yaşamsal önem taşımaktadır.
       Yeşil alanlar; suyun tutulması, sıcaklıkların dengelenmesi ve hava kalitesinin düzenlenmesi ile iklim krizi mücadelesinde kritik rol oynamaktadır. Plansız yapılaşma ve yeşil alan kaybı hem afetlere hazırlığı zayıflatmakta hem de kentteki yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. 
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şubesi olarak vurguluyoruz:

  • Tarihi alanlarımız, sit alanlarımız, kültürel mirasımız ve yeşil alanlarımız gelecek kuşakların hakkıdır.
  • Bu alanlarda yapılacak her türlü uygulama, yasal düzenlemelere, bilimsel yöntemlere ve koruma ilkelerine uygun olmalıdır.
  • Kamu yararı, şeffaflık ve katılımcılık ve afetlere karşı dayanıklılık, koruma süreçlerinin vazgeçilmez ilkeleri olmalıdır. 
  • Kültürel miras ve yeşil alanlar üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlara yol açabilecek uygulamalardan vazgeçilmelidir.
      İstanbul’un tarihi ve kültürel mirası ile yeşil alanları hepimizin ortak sorumluluğudur. Biz Peyzaj Mimarları olarak; hukukun ve bilimin ışığında, bu alanların ve değerlerin korunması için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz. 
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
İstanbul Şubesi
15. Dönem Yönetim Kurulu
Okunma Sayısı: 63