TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

İSTANBUL ÇEVRE DÜZENİ PLANINDA YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI

İSTANBUL
11.12.2007

T.C. İSTANBUL 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO: 2007/1846

DAVACI VE YÜRÜTMENİN

DURDURULMASINI İSTEYEN : TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İstanbul Şubesi)

DAVALI : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 14.07.2006 gün ve 1370 sayılı kararla kabul edilen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nca 22.08.2006 tarihinde onaylanarak 28.08.2006 tarihinde askıya çıkarılan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı ile söz konusu plana davacı tarafından yapılan 26.09.2006 günlü itirazın zımmen reddine ilişkin davalı idare işleminin; planın hazırlanması ve onaylama sürecinin hukuka aykırı olduğu, planın Plan Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkında Yönetmelik hükümlerinde yer alan koşulları taşımayan müellifler tarafından hazırlandığı, şehircilik ilkelerine ve planlama tekniklerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının dava açma ehliyeti bulunmadığı, planın 5538 sayılı kanun`la idarelerine verilen yetki çerçevesinde usulüne uygun olarak kabul edildiği, planın yeterliliği olan müellifler tarafından imzalandığı ve imar mevzuatına uygun olduğu ileri sürülerek, davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin hem usul hem de esas yönünden reddi gerekeceği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul 2. İdare Mahkemesince, davalı idarenin ehliyet itirazı yerinde görülmeyerek davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında işin gereği görüşüldü:

Dava, 22.08.2006 tarihinde onanan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı`nın ve bu plana davacı tarafından yapılan itirazın zımmen reddedilmesine ilişkin davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun "Yürütmenin Durdurulması" başlıklı 27. maddesinde; Danıştay veya idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde terafisi güç ve imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri düzenleme altına alınmıştır.

11.08.1983 gün ve 18132 sayılı Resmi Gazete`de yayınlanan 09.08.1983 gün ve 2872 sayılı Çevre Kanunu`nun 1. maddesinde kanunun amacı, "Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak" olarak ifade edilmiştir. Aynı Kanun`un 9. maddesinde ise, "ülke fiziki mekanında sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçlarının karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000 – 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planlarının Çevre ve Orman Bakanlığı`nca yapılacağı, yaptırılacağı ve onaylanacağı hükme bağlanmıştır.

08.05.2003 gün ve 25102 sayılı Resmi Gazete`de yayınlanana 01.05.2003 gün ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun`un 2. maddesinin (h) bendinde," dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak", Çevre ve Orman Bakanlığı`nın görevleri arasında sayılmıştır.

23.07.2004 tarihli Resmi Gazete`de yayınlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu`nun 7. maddesinde, "Çevre düzenine uygun olmak kaydıyla, Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak,… kanunlarla Büyükşehir Belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği … her ölçekteki planlarını, parselasyon planlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak …" yetkilerine Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında yer verilmiş bulunmaktadır.

04.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren İl Özel İdaresi Kanunu`nun 6. maddesinde, "İl Çevre Düzeni Planı; valinin koordinasyonunda, Büyükşehirlerde Büyükşehir belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılır. İl Çevre Düzeni Planı belediye meclisi ile il genel meclisi tarafından onaylanır." Hükmü yer almaktadır. 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu`nun 18. maddesinin (c) bendinde de, "Belediyenin imar planlarını görüşmek ve onaylamak, Büyükşehir ve il belediyelerinde il çevre düzeni planını kabul etmek" belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Yine 5393 sayılı Belediye Kanunu`nun 84. maddesinde "Bu kanunla, belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak; 24.4.1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu, 10.06.1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 12.09.1960 tarihli ve 80 sayılı 1580 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin 58. bendine Tevfikan Belediyelerce Kurulan Toptancı Hallerinin Sureti İdaresi Hakkında Kanun, 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu, 14.6.1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun, 27.5.2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkındaki Kanun, 10.7.2003 tarihli 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanun, 1.5.2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır." Hükmüne yer verilmiştir.

5538 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun`un 26. maddesiyle 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu`nun 6. maddesinin 3. fıkrasına, yine aynı Kanun`un 29. maddesiyle de 5393 sayılı Belediye Kanunu`nun 18. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde " Belediye sınırları il sınırları olan Büyükşehir Belediyelerinde il çevre düzeni planı ilgili Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılır veya yaptırılır ve doğrudan Belediye Meclisi Tarafından onaylanır" hükmü eklenmiştir. 5302 İl Özel İdaresi Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanuna eklenen bu hüküm, 5538 sayılı Kanun`un Resmi Gazete`de yayınlandığı 12.07.2006 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Öte yandan 3194 sayılı Kanun`un 44. maddesine ve 180 sayılı Kanun Hükmünde Kararname`nin 30/A maddesine dayanılarak hazırlanan Plan Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkında Yönetmelik`in 6. maddesinde, "Planlama işlerini üstlenecek müelliflerde, yükseköğretim kurumlarının Şehir ve Bölge Planlama Bölümlerinden lisans eğitimini tamamlayarak mezun olma şartının aranacağı" düzenlenmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, 10.10.2004 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı arasında "İstanbul Çevre Düzeni Planı Yapımına İlişkin İşbirliği Protokolü" imzalandığı; 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu`nun yürürlüğe girmesi üzerine 31.01.2006 günü imzalanan ek protokolle İstanbul Valiliği`nin de bu protokole katıldığı; söz konusu protokolle "İstanbul Çevre Düzeni Planı yapımının Büyükşehir Belediyesi`nin sorumluluğunda olacağı, yapımı tamamlanınca Büyükşehir Belediye Meclisi ve İstanbul İl Genel Meclisi`nce onaylanmasından sonra Çevre ve Orman Bakanlığı onayı ile planın yürürlüğe gireceği hususlarının kararlaştırıldığı; İstanbul Çevre Düzeni Planı Yapımına İlişkin İşbirliği Protokolü süreci içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından "İstanbul Büyükşehir Nazım İmar Planı Analitik Etüdler İşi" ihalesinin yapıldığı ve ihale komisyonunca alınan 15.12.2004 gün ve 1405 – 530 sayılı kararla "İstanbul Büyükşehir Nazım İmar Planı Analitik Etüdler İşi`nin Boğaziçi Peyzaj İnşaat Müşavirlik Teknik Hizmetler Ağaç Sanayi ve Ticaret A. Ş.`ye (BİMTAŞ A.Ş.) ihale edildiği, BİMTAŞ A.Ş`nin 03.05.2006 gün ve 587 sayılı yazısı ile "İstanbul Büyükşehir Nazım İmar Planı Analitik Etüdler İşi Doğrultusunda, 5216 sayılı yasa`da tanımlanan gereklilik üzerine, İstanbul İl sınırları bütününde; BİMTAŞ A.Ş. tarafından Tepebaşı`nda oluşturulan büroda İstanbul Çevre Düzeni Planı`nın geniş akademisyen ve uzman kadrosu ile birlikte yaklaşık 10 aylık bir çalışma sürecinin sonucunda hazırlandığı" hususunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı`na bildirildiği; BİMTAŞ A.Ş bünyesinde oluşturulan Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi`nce hazırlanan ve Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, Prof. Dr. İbrahim Baz, Doç. Dr. Taylan Dericioğlu ve Murat Diren tarafından imzalanan 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı teklifinin, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu`na ve 5393 sayılı Belediye kanunu`na 5538 sayılı Kanun`la eklenen ve 12.07.2006 tarihinde yürürlüğe giren hükümler çerçevesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi`nin 14.07.2006 gün ve 1370 sayılı kararı ile kabul edildiği ve 22.08.2006 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylandığı; İl Çevre Düzeni planının 28.08.2006 – 28.09.2006 tarihleri arasında bir ay süre ile askıya çıkartıldığı; davacı tarafından 26.09.2006 gün ve 43520 sayılı dilekçe ile plana itiraz edildiği; itirazın zımmen reddi üzerine de ret işleminin ve dayanağı olan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı`nın iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Çevre Düzeni Planı, 3194 sayılı İmar Kanunu`nun 5. maddesinde belirtildiği üzere, ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır. Bu bağlamda 09.08.1983 gün ve 2872 sayılı Çevre Kanunu`nun "çevrenin sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak" şeklindeki amacı ile doğrudan ilgili bulunan bu planların yapılması, yaptırılması ve onaylanması yetkisi, yine aynı kanunun 9. maddesi ile Çevre ve Orman Bakanlığı`na verilmiş bulunmaktadır. Nitekim aynı husus 08.05.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun`da da belirtilmiş ve çevre düzeni planlarını hazırlamak, hazırlatmak, onaylamak ve uygulamasını sağlamak, Çevre ve Orman Bakanlığı`nın görevleri arasında sayılmıştır. Dolayısıyla dava konusu 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı`nın hazırlanma aşamasında, bu konuda davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi`ne kanunlar tarafından verilen bir yetkinin bulunmadığı; 01.10.2004 tarihinde imzalanan "İstanbul Çevre Düzeni Planı Yapımına İlişkin İşbirliği Protokolü" ile söz konusu planın yapımı konusunda kanunen yetkili merci olan "Çevre ve Orman Bakanlığı ile "İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Baliliği" arasında işbirliği yapılmasının amaçlandığı açık bulunmaktadır.

Dava konusu il çevre düzeni planının hazırlık sürecinde, çevre düzeni planı yapımı ile ilgili olarak yeni yasal düzenlemeler yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede 04.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu`nun 6. maddesiyle "İl Çevre Düzeni planının, valinin koordinasyonunda, Büyükşehirlerde Büyükşehir Belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılacağı, il çevre düzeni planının belediye meclisi ile il genel meclisi tarafından onaylanacağı" düzenlemesi getirilmiştir. Yine il çevre düzeni planı ile ilgili olarak 5302 ve 5393 sayılı kanunlar`a ek hüküm getiren 5538 sayılı kanun 12.07.2006 günlü Resmi Gazete`de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 5538 sayılı kanun, belediye sınırları il sınırları olan Büyükşehir belediyelerinde il çevre düzeni planının ilgili Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılmasını veya yaptırılmasını ve doğrudan belediye meclisi tarafından onaylanmasını öngörmüş; fakat 2872 sayılı Çevre Kanunu ile 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun`un çevre düzeni planı yapma konusunda Çevre ve Orman Bakanlığı`nu yetkili kılan hükümlerini yürürlükten kaldırmamıştır.

Buna göre, dava konusu 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı`nın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi`nde kabul edildiği 14.07.2006 tarihinde, çevre düzeni planı yapılmasıyla ilgili olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 5302 İl Özel İdaresi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu`nda hükümler bulunmaktadır. Bu durumda dava konusu olayla ilgili olarak bu kanunların nasıl yorumlanması gerekeceği ve 2872 ve 4856 sayılı Kanunlar`la Çevre ve Orman Bakanlığı`na verilen çevre düzeni yapma yetkisinin, bu kanunlardan sonra yayınlanarak yürürlüğe giren 5302 ve 5393 sayılı Kanunlar`la kaldırılmış sayılıp sayılmayacağı sorunu ile karşılaşılmaktadır.

Benzer bir konu, Danıştay 1. Dairesinin 23.12.2005 gün ve E.2005/845 K.2005/1534 sayılı kararında ele alınmıştır. Anılan karar, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu Hükümleri ile 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerinin birlikte değerlendirildiğinde; 2634 sayılı Turizmi teşvik kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve diğer özel kanunlarla belirlenen yerlerin imar planlarını yapma yetkilisi idarelerin tespiti konusunda düşünülen duraksamanın giderilmesine yönelik istişari düşünce istemi hakkında olup şu değerlendirmeleri içermektedir:

"3194 sayılı İmar Kanunu, planlama ilke ve esaslarını düzenleyen, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu da yerel yönetimlerin görev ve yetkilerini düzenleyen genel nitelikli kanunlardır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 3621 sayılı Kıyı Kanunu, 4046 sayılı Kanun, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2960 sayılı İstanbul Boğaziçi Kanunu, 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve diğer özel kanunlarda yer alan planlama yetkileri, 3194 sayılı İmar Kanunu, nun 4 üncü maddesinde yer alan planların hazırlanması ve yürürlüğe konulmasına ilişkin hükümlerinden kaynaklanmayıp, sözü edilen özel kanunlarda yer alan hükümlerden kaynaklanmaktadır.

Görüldüğü gibi özel kanunlarda yer alan plan yapılmasına ilişkin hükümler; 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu`nun yukarıda belirilen maddeleri ile 3194 sayılı İma Kanunu`nun 4 üncü maddesi karşısında özel hükümler niteliğindedir. Özel Kanunlarda yer alan plan yapma yetkisine ilişkin hükümler bir kanun hükmü ile yürürlükten kaldırılmadığı sürece özel kanunlarla yetkili kılınan kurum ve kuruluşların bu yetkilerinin devam ettiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle, özel kanunlarda imar planı yapma yetkisi verilen kurum ve kuruluşların bu yetkilerinin sonradan yürürlüğe konulan 5393, 5216 ve 5302 sayılı Kanunlarla yürürlükten kaldırılmadığı sonucuna ulaşılarak dosyanın Danıştay Başkanlığı`na sunulmasına 23.12.2005 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Danıştay 1. Dairesi`nin yukarıda aktarılan istişari görüşü doğrultusunda değerlendirme yapıldığında; ayrıca, 5302 ve 5393 sayılı Kanunlar`la, 2872 ve 4856 sayılı Kanunlar`ın Çevre ve Orman Bakanlığı`nı çevre düzeni planı yapma konusunda yetkili kılan hükümlerinin açıkça yürürlükten kaldırılmaması ve 5393 sayılı Belediye Kanunu`nun "Uygulanmayacak Hükümler" başlığı taşıyan 84. maddesinde 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevler Hakkında Kanun yer almasına karşın, Çevre ve Orman Bakanlığı`na doğrudan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı yapma yetkisi veren 2872 sayılı Çevre Kanunu`nun yer almaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu il çevre düzeni planının Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edildiği 14.07.2006 tarihinde, çevre düzeni planı yapma konusunda Çevre ve Orman Bakanlığı`nın sahip olduğu yetkinin devam etmekte olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar 12.07.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5538 sayılı Kanun`la 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu`na ve 5393 sayılı Belediye Kanunu`na "Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerinde il çevre düzeni planı ilgili Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılır, yaptırılır ve doğrudan Belediye Meclisi tarafından onaylanır." Hükmü eklenmişse de; 2872 sayılı Çevre Kanunu`nun 9. maddesi dikkate alındığında bu hükmün, Büyükşehir belediyelerine 1/50.000 `den alt ölçekli il çevre düzeni planı yapma yetkisini verdiği kanaatine varılmaktadır. Çünkü, 2872 sayılı Çevre Kanunu`nda " … nazım ve uygulama imar planlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000 – 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır …" hükmüne yer verilerek açıkça ölçek belirtilmiş ve bu ölçekteki çevre düzeni planlarının merkezi idare tarafından yapılması, yaptırılması ve onaylanması esası benimsenmiştir. 5538 sayılı Kanun`la 5302 ve 5393 sayılı Kanunlar`da yapılan değişiklikte ise ölçek belirtmeksizin, belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerinde il çevre düzeni planının yapılması, yaptırılması ve onaylanması konusunda Büyükşehir Belediyeleri yetkili kılınmaktadır. Mevcut yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; "sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma ve bölge planları temek alınmak suretiyle, bölge ve havza bazında 1/50.000 ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planlarını yapma, yaptırma ve onaylama yetkisinin Çevre ve Orman Bakanlığı`na", "Belediye sınır il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerinde, Çevre ve Orman Bakanlığı`nca yapılacak 1/50.000 – 1/ 100.000 ölçekli çevre düzeni planı temel alınmak suretiyle daha alt ölçekli il çevre düzeni planlarını yapma, yaptırma ve onaylama yetkisinin ise Büyükşehir Belediyelerine" ait olduğu, dolayısıyla Büyükşehir belediyelerinin 1/100.000 ölçekli il çevre düzeni planı yapma yetkilerinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Diğer taraftan, belediye sınırı il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerine il çevre düzeni planının hazırlanması ve onaylanması konusunda yetki verilmesine ilişkin 5538 sayılı Kanun`la yapılan yasal değişiklikler 12.07.2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aksi yönde açık bir düzenleme bulunmadığı sürece kanunların geçmişe yürümeyeceği, bir kanunla belirli bir konuda yetkili kılınan idarenin, bu yetkisini ancak söz konusu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra kullanabileceği açık bulunmaktadır. Bu durumda, 12.07.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5538 sayılı kanun, "önceki mevzuata göre hazırlanan, yapıma/yaptırılma aşaması tamamlanan dava konusu il çevre düzeni planı teklifinin 14.07.2006 tarihinde İl Çevre Düzeni Planı olarak kabul edilmesi ve onanması yetkisini" Büyükşehir Belediyesine vermemektedir. Bu bakımdan davalı idare tarafından, 5538 sayılı Kanun`la belediye sınırı il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerine 1/100.000 ölçekli il çevre düzeni planı yapma yetkisinin verildiği ileri sürülmekte ise de; bu iddianın kabulü halinde hadi idarenin zaman bakımında yetkisiyle ilgili olan bu durum, 12.07.2006 tarihinden sonra yapılacak / yaptırılacak ve onaylanacak il çevre düzeni planına karşı açılabilecek bir iptal davasında değerlendirilebilecektir.

Bu nedenlerle dava konusu 22.08.2006 onanlı, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı`nda yetki unsuru bakımından hukuka aykırılık görülmemiştir.

Öte yandan dava dosyasına sunulan il çevre düzeni planı ile diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı`nın hazırlanmasına ilişkin olarak herhangi bir ihale yapılmadığı; İstanbul Büyükşehir Nazım İmar Planı Analitik Etüdler İşi`nin BİMTAŞ A.Ş.`ye 15.12.2004 tarihinde ihale edilmesine takiben, BİMTAŞ A.Ş.`nin 03.05.2006 gün ve 587 sayılı yazısı ekinde sunulan teklifin 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı olarak kabul edildiği; ayrıca "planlama işini üstlenecek müelliflerin yükseköğretim kurumlarının Şehir ve Bölge Planlama bölümünden mezun olmaları koşulu"nun, il çevre düzeni planında imzası yer alan müelliflerin tamamı bakımından yerine getirilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda İstanbul Büyükşehir Nazım İmar Planı Analitik Etüdler İşi`nin ihalesi sonucunda sözleşmeci şirket tarafından sunulan plan teklifi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından usulüne uygun olarak yapılan veya yaptırılan bir il çevre düzeni planı olarak kabul edilemeyeceğinden ve planın hazırlanmasına Plan Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkındaki Yönetmelik hükümlerinde öngörülen nitelikleri taşımayan müelliflerin de katıldığı anlaşıldığından; dava konusu 22.08.2006 onanlı, 1/00.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı`nda şekil unsuru bakımından da hukuka uyarlık görülmemiştir. Yine, yetki ve şekil unsuru açısından hukuka aykırı bulunan dava konusu plana davacı tarafından yapılan itirazın reddine yönelik davalı idare işleminde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Ayrıca dava konusu 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı, İstanbul İli`nin tamamını kapsadığından ve il bütününde yapılacak nazım ve uygulama imar planların dayanak oluşturacağından, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğurabilecek niteliktedir.

Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 27. maddesinde belirtilen idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartları birlikte gerçekleşmiş olduğundan davacının YÜRÜTMENİN DURUDULMASI İSTEMİNİN KABULÜNE, dava konusu 22.08.2006 onanlı, 1/100.000 ölçekli İstanbul İl Çevre Düzeni Planı`nın ve davacının söz konusu plana yapmış olduğu itirazın zımmen reddedilmesine ilişkin davalı idare işleminin yürütmesinin dava sonuçlanıncaya kadar teminat aranmaksızın durdurulmasına, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 7gün içerisinde Mahkememiz aracılığıyla İstanbul Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yoluna başvurulabileceği hususunun taraflara tebliğine, 08.11.2007 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Okunma Sayısı: 1165