Kadınları erkeğin mülkiyetinde gören; anne, abla, kız evlat, eş, gibi tanımlamalardan bağımsız olarak bir birey olarak kabul etmeyen bu gerici zihniyet değişmediği müddetçe her kadın cinayetinde içimiz acımaya devam edecek.

 Bir gülüş daha söndü...

Muğla`nın Ula ilçesinde 5 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, eski erkek arkadaşı tarafından vahşice katledilmiş olarak bulundu. Yalnızca 2020`nin ilk yarısında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 100`ün üzerinde. 

Kadınları erkeğin mülkiyetinde gören; anne, abla, kız evlat, eş, gibi tanımlamalardan bağımsız olarak bir birey olarak kabul etmeyen bu gerici zihniyet değişmediği müddetçe her kadın cinayetinde içimiz acımaya devam edecek. 

Kadın cinayetleri politiktir!

İstanbul`da imzalanan ve "İstanbul Sözleşmesi" ismini buradan alan Avrupa Konseyinin "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" ülkemiz tarafından 2011`de kabul edilip 2014 yılında yürürlüğe giren sözleşme ile devletin kadınları koruması uluslararası sözleşme ile güvence altına alınmış olması gerekmesine rağmen kadın hakları konusunda her geçen gün daha da geriye gittiğimiz aşikardır. 

Yapılması gereken basittir; yeni Pınar Gültekin, Emine Bulut, Şule Çet ve ismini saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlerce, binlerce kadınımızın yaşayabilmesi için İstanbul Sözleşmesi`nin bir an önce uygulanması zorunludur!

#PınarGültekin

http://anitsayac.com/