TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

NÜKLEER SİLAHLARA DA, SANTRALLERE DE HAYIR!

İSTANBUL
06.08.2007

62 yıl önce bugün Hiroşima'ya 15.000 ton patlayıcı gücüne sahip bir atom bombası atıldı.

 

 6 Ağustos 2007
BASIN AÇIKLAMASI
  
NÜKLEER SİLAHLARA DA, SANTRALLERE DE HAYIR!
 
 
62 yıl önce bugün Hiroşima‘ya 15.000 ton patlayıcı gücüne sahip bir atom
bombası atıldı. Üç gün sonrasında ise bu sefer Nagasaki‘ye 22.000 ton
patlayıcı gücüne sahip bir bomba atıldı. Bu bombalar bir yıl içerisinde 210
bin kişinin ölümüne sebep oldu. Beş yıl sonra bombaların etkileri sonucu
ölenlerin sayısı 350 bini bulmuştu. Radyasyon nedeniyle toprağın ve suların
zehirlenmesi sonucunda bölgedeki canlı hayatı yok oldu ve etkileri nesiller
boyu sürdü. Bugün hala bölgede çok sayıda kanser vakası görülüyor. 
 
50 milyon insanın ölümüyle 35 milyon insanın sakat kalması ile sonuçlanan 2.
Dünya Savaşı ayıbı içinde, Hiroşima ve Nagasaki ayrı bir trajedi olarak yer
alıyor.
 
Geçen 62 yıla baktığımızda değişen bir şey olmadı. Bugün nükleer silah
sahibi devletler silahlarını azaltmak yerine daha çok silahlanma yoluna
gidiyor. Şu anda dünya üzerinde 30 bin adet nükleer silah bulunuyor,
bunların 11 bini ABD‘ye 14 bini Rusya‘ya aittir. Diğer nükleer silah sahibi
ülkelerse Çin 400, Fransa 350, İngiltere 200 ve Hindistan 35, Pakistan 50
ayrıca İsrail‘de de 200 adet nükleer bomba bulunuyor. 
 
Özellikle 11 Eylül saldırılarının bahane edilmesiyle ABD, Fransa ve
İngiltere gibi bazı ülkeler nükleer silahlarını daha etkin bir şekilde
kullanabilmek için yeni teknolojiler geliştiriyor. Ayrıca bu ülkeler,
nükleer silahlara dair politikalarını bu silahları çatışma halinde
istedikleri zaman kullanabilecek biçimde değiştiriyor. 
 
ABD nükleer silahlar için yılda yaklaşık 35 milyar dolar harcıyor, 825
milyon insanın aç kaldığı, yılda 12 milyon çocuğun açlıktan öldüğü bir
dünyada 35 milyar doların nükleer silahlara ayrılması, 900 milyon doların
silahlanmaya ayrılması yaşam ve ölüm arasındaki tercihlerin ölümden yana
kullanıldığını net olarak gösteriyor.
 
Günümüzde üretilen nükleer silahlar Hiroşima‘nın 13 katını yaratabilecek
güce sahip. Bugünkü nüfus yoğunluğu da göz önüne alındığında bu silahların
kullanımı milyonlarca insanın ölümüne neden olabilir. 
 
Nükleer silahların yanında nükleer maddeler çeşitli silahların yapımında da
kullanılıyor. Vietnam‘da ABD tarafından Saruc gazı, Napalm bombaları ve
kimyasal silahlar kullanıldı. Kitle imha silahları bulundurduğu gerekçesiyle
Irak‘a saldıran ABD körfez, Afganistan ile Irak‘ta kimyasal silahlar ve
seyreltilmiş uranyum kullandı. İşgal sonucunda Afganistan‘da 10 bin; Irak‘ta
ise 100 binden fazla sivil öldü. 
 
ABD şu anda kendi toprakları dışında nükleer silah depolayan tek ülke.
Çeşitli Avrupa ülkelerinde 480 adet nükleer silahları bulunuyor. Bu
silahların 90 tanesi ise Türkiye‘de, İncirlik Üssü‘nde. Ayrıca Avrupa‘nın
diğer ülkelerinde bulunan silahların bir bölümünün de ABD tarafından yeni
tehdit olarak görülen Ortadoğu‘ya yakınlaştırılması söz konusu. Özellikle
İncirlik Üssü ile ilgili alınan Bakanlar Kurulu kararı, bu silahların
Türkiye‘ye kaydırılması endişelerini artıyor. 
 
Küresel güvenlik ve bölgesel istikrarı tehlikeye sokan bu tür adımlara karşı
hükümeti uyarıyor, daha fazla nükleer silahların sokulmamasını, var
olanlarının da derhal çıkarılmasını istiyoruz. 
 
Nükleer gücün zararları sadece bombalar sınırlı değildir, madalyonun diğer
yüzünde ise nükleer santrallerin yarattığı tehlike var.  Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu‘nun verilerine göre 1944- 2001 yıllarında en az bir kişinin
yüksek dozda radyasyona maruz kaldığı 420 kaza meydana gelmiştir. Bu
kazaların altı tanesi nükleerdir ve en bilineni olan Çernobil‘de, üç milyon
insan hayatını yitirmiştir. Bu Hirosima ve Nagasaki de ölenlerin altı
katıdır. Bugün hala Çernobil‘in etkileri bölgede sürüyor. Bugün Karadeniz
Bölgesi‘nde yaşanan kanser vakalarının kayıtlarının tutulmaması bu konuya
karşı hükümetlerin kayıtsız tutumlarını sergiliyor.
 
Japonya‘da son on yılda meydana gelen sekiz kaza, riskin eski teknoloji ve
insan hatası iddialarıyla açıklanamayacağını gösteriyor. Dünyada, özellikle
gelişmiş ülkelerde Pazar bulmakta zorlanan nükleer lobi, kırk yıldır açılan
tüm ihalelerde başarısız olmuşsa da bugün Türkiye‘yi hedef seçmiştir. 2012-
2017 yılları arasında üç nükleer santral kurulması planlanmaktadır. Her bir
santralin maliyeti 3- 3,5 milyar dolardır.
 
Bu kadar pahalı ve riskli bir enerjiye ihtiyacımız yoktur. AKP hükümetin bu
lobilere değil halkın sesine kulak vermesini ve ülkemizi herhangi bir
nükleer maceradan uzak tutmasını istiyoruz. Türkiye‘nin nükleerden arınmış
bir bölge olmasını talep ediyoruz.
 
Hiroşima ve Nagasaki kurbanlarını andığımız bugün, orada yüz binlerce
insanın ölümüne ve canlı hayatın sona ermesine neden olan savaş ve nükleer
gücün artık hayatımızda yeri olmadığını bir kez daha dile getiriyor, savaş
ve nükleerden arınmış bir dünya istiyoruz. 
 
 
Nükleer Silahlara da Santrallere da Hayır!
 
 
 
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreterliği
Tel: 0212 227 69 10 Dah:127
Web: www.ikkistanbul.org 
E-Posta: ikkistanbul%40ikkistanbul.org
 

 

Okunma Sayısı: 750