ÖZEL HABER / ANTALYA SU ZENGİNİ BİR KENT DEĞİL!
ANTALYA SU ZENGİNİ BİR KENT DEĞİL!
Şube Başkanı Gülsüm KILDAN, İklim değişikliğine bağlı sorunlara karşı kentsel alanlarda uygulanması gereken çözümler, yeşil alanların artırılması, su yönetimi, sürdürülebilir ulaşım, enerji verimliliği ve peyzaj planlamasının kentler için önemli olduğunu anlatan açıklamada bulunmuştur.
Açıklama:
Peyzaj, bir kentin fiziksel çevresinin estetik ve bilimsel ilkeler çerçevesinde tasarlanması sürecini ifade eder. Peyzaj, doğal ve kültürel kaynakların etkin biçimde kullanılarak, insan yararı, mutluluğu, güvenliği, sağlığı, konforunun sağlandığı estetik ve fonksiyonel yeşil alanlar planlayarak sürdürülebilir kentler oluşturmayı amaçlar. Bu alanlar rekreasyon alanları, sulak alanlar, oyun parkları, lunaparklar, bahçeler, sahil alanları, refüjler, yeşil alanlar, açık hava alanları ve diğer doğal veya tasarlanmış unsurları içerebilir. Kent peyzajı insanın yaşam konforu, stresten uzaklaşma, zihinsel ve fiziksel sağlığı için en önemli unsurdur. Doğal ve kültürel kaynakların korunması, sağlıklı ve estetik çevrenin oluşturulabilmesi, insanların sosyal ve kültürel aktivitelerini gerçekleştirebilmesi, kent kimliğinin oluşturulabilmesi için önemlidir.
Türkiyede ve Antalya`da kentlerdeki betonlaşma, yeşil alanların azalmasına neden olmaktadır. Yüksek nüfus artışı, kentsel göç ve şehirleşmenin hızlanması, kentlerdeki yapılaşmayı artırmaktadır. Bu durumda, yeşil alanlar için uygun alanların kısıtlı hale getirmiştir.
Özellikle Antalya gibi çok fazla göç alan büyük şehirlerde, şehir içindeki arazi kullanımının çeşitli sebeplerle artmasına, park ve bahçe gibi yeşil alanların azalmasına neden olmaktadır. Hızlı nüfus artışı ve altyapı ihtiyaçları, yeşil alanların yok edilmesine, betonlaşmaya sebep olmaktadır.
Ancak, çevre koruma ve şehir planlaması konusunda farkındalığın artması, yerel yönetimlerin yeşil alanların korunmasına ve yeni yeşil alanlar oluşturulmasına yönelik çabaları da mevcuttur. Kentlerdeki yeşil alanların korunması ve artırılması için şehir planlamasında yeşil alanların önceliklendirilmesi, ranttan uzak insan ile birlikte hayvanların ve bitkilerin yaşam haklarının görmezden gelinmemesi, yapılan inşaat projelerinde yeşil alanların proje ve uygulamalarının imar yönetmeliğinde zorunlu hale getirilmesi ve bundan taviz verilmemesi, mevcut yeşil alanların su ve iklim koşullarına göre revizyonlarının ve düzenli bakımlarının yapılması kentsel yeşil alanlar için önemli adımlar olabilir.
Antalya için önemli yeşil alanlar gün geçtikçe azalmakta. Küresel iklim krizini yaşamamızın en önemli sebeplerinden birisi de bu. Bir an önce önlem almazsak yeşil Antalya diye bir kavram tarih olabilir.
Antalya gibi turistik ve doğal güzelliklere sahip şehirlerde, yeşil alanların korunması özellikle önemlidir. Turizmin yanı sıra yerel halkın yaşam kalitesini artırmak ve çevreyi korumak için yeşil alanların önemi vurgulanmalı ve çeşitli projelerle bu alanların artırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
Çevreci kentleşme, kentlerin büyürken şu an yaşadığımızın aksine çevre dostu, sürdürülebilir ilkelere göre planlanması, tasarlanması ve geliştirilmesidir. Çevreci kentleşme için; altyapı, enerji, su ve atık yönetimi gibi temel alt yapıların sürdürülebilir planlarının olması, mevcut yeşil alanlarının korunması ve yeni yeşil alanların oluşturulması, toplu taşımanın, çevre dostu ulaşım alternatiflerinin teşvik edilmesi, çevreye duyarlı mimari ve inşaat teknikleri ile kentsel dönüşüm ve yerel halkın görüşlerinin alındığı dinamik kent planları gerekmektedir.
Çevreci kentleşme; çevre kirliliğinin azaltılması, biyoçeşitlilik ve ekosistemi korunması, doğal ve kültürel kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasını hedeflediği için gelecek nesillere daha sağlıklı ve yaşanabilir bir kent bırakmayı hedefler. Her insanın sağlıklı bir çevrede yaşamaya hakkı vardır. Bu insanın en temel ihtiyacıdır.
Antalya, yerli ve yabancılar tarafından en fazla göç alan şehirlerden biri haline gelmiştir. Bu göçlerin sonucunda son yıllarda şehir planlamalarının ve alt yapı hesaplamalarının görmezden gelinerek yeşil alanların yerini yeni inşaatlar almıştır.
Türkiye`de çevreci kent açısından örnek bir şehir olarak Eskişehir`i örnek verebiliriz. Eskişehir, çevre dostu uygulamalar ve sürdürülebilir projeleri ile diğer kentlerden hep bir adım önde gitmiştir. Eskişehir`de yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımı, bisiklet yollarının artırılması, doğal yaşam alanlarının korunması, yeşil alan miktarının kent içinde artırılması gibi birçok adımlar atılmış ve atılmaktadır. Tabiki daha projelerle desteklenmesi gerekir. Fakat şu an bile Türkiye`de örnek kent haline gelmiştir. Umarım tüm Türkiye`deki şehirlerde aynı bilinçle projeler üretilir.
Antalya için konuşmak gerekirse doğal, tarihi güzelliği açısından adeta bir açık hava müze niteliğinde bir kent olsa da şu an giderek kalabalıklaşan, göç alan bir şehir olduğu için hem turizm hem yaşayan insanlar için yeterli altyapıya ve çevreci projelere sahip diyemem. Boğaçayı projesinde de gördük ki sulak alanlarda yaşayan flora ve faunayı düşünülmeden hayal edilen çılgın projeler çok geçmeden bize tehdit ve sorun olarak dönmektedir.
İklim değişikliğine bağlı sorunlara karşı kentsel alanlarda uygulanması gereken çözümleri 5 maddede sıralayabiliriz.
1. Yeşil alanların artırılması: Parklar, bahçeler ve ağaçlandırma gibi yeşil alanlar, su emilimini artırarak taşkın riskini azaltır ve şehirdeki sıcaklık etkisini hafifletir.
2. Su yönetimi: Ortak sanının aksine Türkiye ve Antalya su zengini değildir. Yıllık ortalama 1500 m3 su miktarının altında olduğumuz gerçeğini kabul edip suyumuza her alanda, evde, ofiste, tarlada, bahçede sahip çıkmak zorundayız. Su toplama ve geri dönüşüm sistemleri kurularak su kaynaklarından daha verimli kullanım elde etmeliyiz.
3. Sürdürülebilir ulaşım: Antalya`daki en büyük sorunlardan birisi toplu taşımadır. Toplu taşıma ile ilgili yapılan projelerin yeniden değerlendirilmesi ve toplu taşıma teşvik edici olmalıdır. Bisiklet ve yaya yollarının arttırılması gerekir. Fosil yakıt tüketimini azaltmak hedeflerimiz arasında olmalıdır.
4. Enerji verimliliği: Binaların enerji verimliliğini artırmak için izolasyon ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, çatı bahçeleri, yeşil bina örnekleri mimaride derhal kullanılır uygulamalar haline gelmelidir.
5. Peyzaj planlaması: Peyzaj mimarları, doğal çevreyi koruyan ve iklim değişikliğine uyum sağlayan çözümlerle tüm kentte projeler üretmelidir. Antalya`da ve Türkiye`de her metrekarede inşaat projelerinde hem ruhsatta hem de uygulamada peyzaj projeleri zorunlu olmalıdır.
Evet, peyzaj mimarları, çevre ve iklim değişikliği ile uyumlu tasarım ve planlamada önemli danışmanlardır. Şehir planlamasında ve çevre düzenlemelerinde, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik stratejilerin oluşturulmasında etkin rol oynayacak mesleklerin en başında gelmektedir.
İklim değişikliğine tamamen uyum sağlamak zor olsa da uyum stratejileri sayesinde etkileri azaltmak mümkündür. Şehirlerin sürdürülebilirlik ve çevresel duyarlılık temelinde planlanması, iklim değişikliğine uyum sağlamada yardımcı olacaktır. Ayrıca, toplumların bilinçlenmesi ve çevre konusunda farkındalığın artırılması da önemli bir adımdır. Kentte yaşadığımız sel ve yangın felaketlerinden anlamamız gereken hem şehrimizin hem ülkenin küresel iklim değişikliği uyum eylem planına ihtiyacı olduğudur.
Geçtiğimiz yıl kamuda çalışan peyzaj mimarlarının meslek haklarının yeniden düzenlemesi ile mimarlık ve mühendislik kadrolarında yer alması ile ilgili düzenlemeler yapıldı. Aslında var olan kadroların değişmesi sebebi ile birçok meslektaşımız mağduriyet yaşadı. Bu sorunun çözümünde Tmmob Peyzaj mimarları odası olarak hem basında hem de birebir görüşmelerde sorunun çözülmesi gerektiğini dile getirdik. Çözümün bir parçası olan her kişi ve kuruma buradan hem mesleğim hem odam adına bir kez daha teşekkür ediyorum.
Peyzaj mimarlığı mesleği akademik olarak o kadar kapsamlı bir meslek ki tüm meslek grupları ile birlikte alt yapıda, üst yapıda görev almak zorunda. Peyzaj mimarlığının olmadığı bir kent ölmeye mahkumdur.
Antalya`da 19 ilçenin sadece yarısında peyzaj mimarları istihdam edilmiştir. Bu sayının hem merkez hem de diğer ilçelerde arttırılması gerekiyor. Bu konu ile ilgili belediyeler ile yaptığımız çalışmalar doğrultusunda Antalya`da Alanya, Manavgat, Muratpaşa, Kemer ilçelerinde ruhsat aşamasında peyzaj projeleri istenir hale gelmiştir. Bu sayede belediyede aktif görev yapan meslektaşlarımızın ve proje alanında faaliyet gösteren meslektaşlarımızın sayısında artış olmuştur.
Belediyelerle ve başkanlarımızla görüşmelerimiz devam etmekte. Altıntaş mahallesinde hızlı bir şekilde başlayan ve devam eden inşaat projelerinde peyzaj mimarları tarafından çizilen drenaj ve peyzaj projeleri kesinlikle istenmelidir. Bunun geç kalınması Antalya geleceği için çok önemlidir.
Umuyoruz ki çok zaman geçmeden peyzaj projesi tüm belediyelerimizde istenmeye başlanacak ve Antalya çevreci kent olma konusunda önemli bir adımı atmış olacak.
En Çok Okunanlar
-
MESLEKİ DENETİM UYGULAMASI
/2007
Okunma Sayısı:43291
-
PEYZAJ MİMARLIĞI HİZMETLERİ EN AZ BEDEL HESABI, ARTIK ODAMIZ OTOMASYON SİSTEMİ ÜZERİNDEN ÜYELERİMİZİN HİZMETİNE AÇILDI
/2010
Okunma Sayısı:41941
-
SÖZLEŞME ÖRNEKLERİ
/2007
Okunma Sayısı:38485
-
BÜRO TESCİL BELGESİ (BTB) ALMA KOŞULLARI
/2007
Okunma Sayısı:37455
-
MESLEKİ TANINIRLIĞIMIZDAKİ EN ÖNEMLİ ADIM
/2006
Okunma Sayısı:35306
-
KAMU İHALE KURUMU HÜKÜMLERİ GEREĞİ İŞ BİTİRME BELGESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME
/2008
Okunma Sayısı:34515
-
SÖZLEŞMELİ/ÜCRETLİ PEYZAJ MİMARI ASGARİ ÜCRETLERİ
/2011
Okunma Sayısı:33196
-
KEŞİF-METRAJ VE İHALE DOSYASI HAZIRLANMASI
/2009
Okunma Sayısı:31065
-
Plansız Alanlar Imar Yönetmeliği
/2006
Okunma Sayısı:27537
-
6831 Sayılı Orman Kanunu
/2006
Okunma Sayısı:26515