TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

PMO ADANA VIII. DÖNEM GENEL KURULU

ADANA
29.01.2008

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Adana Şubesi VIII. Dönem Genel Kurulu Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi‘nde 26 Ocak 2008 tarihinde yapıldı.

Divan Başkanlığını Prof. Dr. Faruk ALTUNKASA sekreterliklerini Gülden ÖZDEMİR ve Neslihan KANDEMİR‘in yaptığı toplantı PMO Adana Şube VII. Dönem Başkanı Ramazan DOĞRU‘nun açılış konuşmasıyla başladı.

Konuk konuşmacı olarak söz alan Genel Başkan Ayşegül ORUÇKAPTAN konuşmasında bu dönem Adana Şube ile başarılı çalışmalar yürütüldüğünü ve Adana Şube‘nin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini belirtti. Oda olarak kurumsallaşmaya önem verdiklerini belirterek, son dönemlerde bu konuda gelişmeler elde edildiğini, özellikle otomasyon sisteminin hayata geçmesi ile üyelerle ilişkilerin arttığını ve kolaylaştığını söyledi. Peyzaj Mimarları olarak sorumluluğumuzun sadece proje çizmek olmadığını, bunun yanında kamusal alanlarda büyük sorumluluklara sahip olduğumuzu, son dönem olarak yapılan çalışmalarda üniversitelerle ilişkiler arttırıldığını, Türk Meslekler sözlüğündeki meslek tanımımızın düzenlendiğini, Örgütlüğün önemini vurgulayarak üyelerimizin Oda ile iletişimi halinde güçlü bir örgütlenmenin sağlanacağından, Mesleki denetim konularında Adana Şubesinin çalışmalarını takdir ettiğini, Bunların yanı sıra yönetmelikler, Kamu İhale Kurumu ile ilgili çalışmalar, yapılan panel ve sempozyumlar, öğrenci proje yarışmaları, yurtdışı çalışmalarından bahsederek konuşmasını tamamladı.

VII. Dönem Şube Çalışma Raporunu, VII. Dönem Yönetim Kurulu Yazman Üyesi Özlem AYTOK sundu, yapılan çalışmalara ilişkin 59 sayfalık çalışma raporu tüm katılımcılara dağıtıldı. Çalışma raporu oy birliği ile aklandı.

 

PMO Adana Şube VII. Dönem Başkanı Ramazan DOĞRU‘nun Açılış Konuşması

 

Sevgili Meslektaşlarım,

Peyzaj Mimarları Odası Adana Şubesinin 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirmek üzere toplandığımız bu anda, sizleri saygılarımla selamlıyorum.

 

Şubemiz Genel Kuruluna katkılarınızla verdiğiniz gücün önemi: günümüzde çok büyük anlam  kazanmıştır. Çünkü sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinin giderek artırılması, Avrupa Birliği kriterlerine uygun olarak güçlendirilmesi gerekir iken: tersine bir süreç hızlandırılarak, yetkileri budanmaya, içi boşaltılmaya çalışılan bir dönemden geçiyoruz.

 

Demokrasi için olmazsa olmaz diye nitelenen meslek örgütlerimiz kendi alanlarında daha geniş yetkilerle çalışmak bağlamında yeterli donanıma ve görev duygusuna sahip olmasına rağmen: toplumu yakından ilgilendiren tüm işler tepeden ilişkilerle yürütülüyor, karar alma mekanizmaları kapalı kapılar ardında çalıştırılıyor, denetimle ilgili organlar devreden çıkarılarak özel rantların üretim ortamları yaratılıyor.

 

Toplumun temsil edilmesi anlamında: meslek odalarının etki ve denetimleri azalarak sürdükçe, yukarıda belirtmeye çalıştığımız çıkar süreçleri güçlenecek, akraba ilişkileri, hemşeri ilişkileri, cemaat ilişkileri devreye girecek ve hukuk devleti düzeni gerileyecektir.  

 

Sevgili meslektaşlarım,

Hukuk Devletinin zayıfladığı, zaafa uğratıldığı ortamlarda: Sivil Toplum Kuruluşlarının yeri yoktur.

 Sivil Toplum Kuruluşlarının olmadığı, olamayacağı, güçsüz kaldığı ortamlarda ise Demokrasi yok demektir.

 

Bu nedenle Genel Kurulumuza güç ve onur veren katılımınız gerçekten çok önem kazanmıştır. Sizlerden bu ilgiyi artırarak sürdürmenizi mesleğimizin ve toplumumuzun kalkınması adına diliyorum ve takdirle karşılıyorum. 

 

Sevgili Meslektaşlarım,

Görevde bulunduğumuz iki yıllık dönem içerisinde yapılan işleri Çalışma Raporunda görebilirsiniz; zamanınızı almayalım. Bunların az ya da çok, doğru ya da yanlış, yeterli ya da yetersiz olduğu konusunda çok farklı yaklaşımlar olabilecektir. Bu doğaldır. Ancak bilmelisiniz ki; katılım güçlü olsaydı çok daha fazla şey üretilebilirdi daha etkili olunabilirdi. Ben geçen dönemdeki katkıların ve katılımın az olduğu kanaatinde olduğumu üzülerek belirtmek zorundayım.

 

Bilmeliyiz ki mesleki çalışmalardaki etkinlik; mesleği yücelteceği gibi, demokrasiye de büyük güç kazandıracaktır.

 

Sevgili meslektaşlarım,

Sürekli olarak yeni ve genç diye tanımladığımız Peyzaj Mimarlığı mesleği; gerçekten de kurtlar sofrasında kendine yer bulmaya çalışan, misyonu ve vizyonunu tanımlama yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Toplumu her yanıyla ilgilendiren mesleğimiz her zaman göz önünde, teşhire açık ve kamusal özelliklere sahip olduğundan; eleştiri oklarına ilk hedef olan işlerin yüklenicisi durumundadır.

 

Bu durum bizleri bilimsel anlamda çok donanımlı olmaya, eğitim veren kurumlarımızı da bu gerçekler karşısına hazırlıklı çıkmamızı sağlayacak yapılanma bağlamında yeni arayışlara yöneltmelidir.

  Yakın zamanlarda Orman Mühendisliği Yasası ile daha çok da siyaseten haksız kazanımlar edinen Orman Mühendislerine karşı; bilimsel donanım ve etkin çalışmalarla yaşamın karşısına çıkmalıyız. Ancak o zaman Peyzaj Mimarı farkını ortaya koyabiliriz. Biz haklı olduğumuz kadar da donanımlı olursak: yaşamın bize hakkımızı teslim edeceğine kuşkum yoktur.

Sevgili meslektaşlarım,

Meslek alanlarımıza giren işlerin önemli bir kısmı Yerel Yönetimlerin sorumluluk ve yetkileri dâhilinde olan kamusal veya yarı kamusal alanlardır. Bu nedenle yerel yönetim çalışmalarına katılmak, bu çalışmaları izlemek ve denetlemek mesleki sorumluluklarımızdan biridir.

 

Kamuoyunda en çok Peyzaj Mimarlığı ile ilgili olmasına karşın; en az söz verilen bir olay Kentimizde uzun süre tartışılmış ve tartışılmaya da devam edecektir. Bu olay popüler adıyla "Kırmızı Palmiye Böceği"dir. Mısır‘dan ithal edilen hurmalarla kentimize taşınan ve Kentimiz karakteristikleri arasında yer alan hurmaları (Phoenix caneriensis) ölüme götüren bu böcekler konusunda yaptığımız uyarılar ciddiye alınmadığı gibi; neden bir şeyler yapmadığımız konusunda paylanmamız söz konusu edilmiştir.

Oysa 29 Nisan 2006 günü Kanal A televizyonu Akşam haberlerinde: şahsımla Oda Şubemizde yapılan röportaj yayınlanmış, ancak; anılan böcek konu edilmesine karşın muhataplarından hiçbir tepki alınmamıştır. Kısaca es geçilmiştir.

 

Biz PMO Adana Şubesi olarak Kabasakal civarında dikimi yapılan ithal hurmaların yol ağaçlandırması için uygun olabileceğini, fiyatlarını bilemediğimizi, büyük olmalarının sakınca yaratmadığını, ancak; taşıdığı böcek(zararlı) nedeniyle dünya üzerinde karantinada olduğunu, bu nedenle dikiminin olumsuz olacağını bildirdik. Dahası bildirdiğimizden sonra ölmüş olan ithal hurmaların yenileri ile değiştirildiğine tanık olduk.

 

Biz mesleğimizin bize yüklediği sorumluluk duygusuyla üzerimize düşeni zamanında yapmışız. Ne yazık ki ilginin yaratılması için hurmalarımızın ölümü gerekiyormuş. Kuşkusuz çok üzüldük ama sorumlusu olmadığımızı biliyoruz.

 

Sevgili meslektaşlarım,

Geçtiğimiz çalışma döneminin sona erdiği bu gün; mesleğimizin tanımı, alanları, sorumlulukları bilimsel kriterler ışığında tanımlanmış ve kamusal mevzuat içerisinde yerini almıştır. Artık meslektaşların bayrağa sarılarak daha yukarılara taşıma dönemi başlamıştır.

 

Zor zamanlardan başarıyla çıkmak için; birbirimize daha çok destek olmalı ve bilime daha çok sarılmalıyız.

Doğal ve Kültürel varlıklarımız konusunda çok duyarlı olmamız gereken günlerdeyiz. Çünkü bu varlıklar kişisel rantlar uğruna kolayca feda edilmektedirler. Kızılderili reisin "çocuklarımızdan ödünç aldık..." özdeyişine; bir Adana özdeyişiyle destek verelim isterseniz:

"GENÇLİKTEN KOCALIĞA CAN SAKLAMALI

VARLIKTAN YOKLUĞA MAL SAKLAMALI". Sanırım ilgili yerlere ulaşır.

 

Bu duygularla hepinize hoş geldiniz diyorum.

Genel Kurulumuzun mesleğimiz, kentimiz ve Ülkemiz için olumlu sonuçlar üretmesini  diliyor saygılar sunuyorum.      

 

Ramazan Doğru

Peyzaj Mimarları Odası

Adana Şube Başkanı

Okunma Sayısı: 1030