5 Haziran Çevre Günü Nedeniyle; TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Adana Şubesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi, Teb 4. Bölge Adana Eczacılar Odası ve KESK'e Bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası Ortaklaşa Basın Açıklaması Düzenlemiştir.

5 Haziran‘da okul çocuklarını çöp toplamaya gönderen, ormanlarımızı "turizmi teşvik yasası" ile işverenlere ikram eden, Bakanlığa işverenlerce verilen bütün "çevre etki değerlendirme" raporlarını istisnasız ve bekletmeden kabul eden, akarsularımızı yakında satışa çıkaracaklarını söyleyen resmi yetkililere inat; kentimizin çevresel hayati gerçeklerini göstermeye ve acilen tedbir alınmasını istemeye devam ediyoruz.

Bugün dünyamızın yaşadığı çevre sorunları gün geçtikçe çeşitlenerek ve büyüyerek devam etmektedir. Yapılan uyarılar yerine ulaşmamakta, alınan önlemler yetersiz kalmakta, küresel ısınma gibi uzun yıllar önce fark edilen sorunlar büyüyerek, geri dönülmez noktaya gelerek devam etmektedir. Aşırı tüketim, fosil yakıtlar ve sonuçları, nükleer enerji ve sonuçları, yoksulluk ve açlık, savaşlar, su kıtlığı ve biyolojik çeşitliliğin yok oluşu en önemli çevresel riskler olarak sıralanabilir.

Adana‘da ise en önemli çevre sorunlarından biri, Seyhan Baraj Gölü etrafında yaşanmaktadır. Gölün güney tarafı, Menderes Bulvarı çevresindeki yapılaşmayla kaybedilmiştir. Çarpık yapılaşmaya Devletin bazı kurumları da "sosyal tesis" adı altında katılmışlardır. Lüks villalar, lokanta ve meyhaneler bütün güney yakasını kaplamış bulunmaktadır. Bütün uyarılarımıza rağmen, gölün yasal sahibi durumunda bulunan DSİ, potansiyel tehlikeyi önlemek için harekete geçmemiştir. Diğer resmi kurumlar da "yetki karmaşası" nedeniyle duruma seyirci kalmışlardır. Üstelik Seyhan Baraj Gölü çevresinde kanalizasyon sistemi olmadığı bilinmekte ve bu gerçek Adana Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı tarafından da kabul edilmektedir. Bunun anlamı şudur: Bütün yapıların atık suları arıtılmadan göle verilmektedir. Bu durumun tek istisnası; Seyhan Araştırma ve Uygulama Hastanesi‘dir. Bazı bölgelerde katı atıklar bile göle dökülmektedir. Şimdi korku ile beklenen ise, aynı durumun gölün kuzeyinde de yaşanacak olmasıdır. Arsalar el değiştirmiş, ilk rantlar elde edilmiş, "tatil köyü" görünümünde ilk yapılaşmalar görülmeye başlanmış, iş makinaları yol yapımı için seferber edilmiş, yerel seçim sırasında bunlar "övünülerek" kamuoyuna aktarılmıştır. Gölün kuzey yakasının da yapılaşmaya açılacağı gerçeği, Çatalan içme suyunun getirilmesi sırasında yapılması tercih edilen köprülerden belli olmuştu ama müdahil olması beklenen resmi yetkililer bir kere daha uyarıları duymazdan geldiler. Seyhan Baraj Gölü‘nün yapımı 1956 yılında tamamlanmıştır. Ekonomik ömrünü tamamlamak üzere olmasına rağmen halâ sulama ve enerji üretimi amacıyla kullanılmaktadır.  

Yapılaşmanın  giderek artan hızına karşın oldukça yavaş ilerleyen altyapı çalışmaları nedeniyle, kentimizin en önemli peyzaj alanı olan Seyhan Baraj Gölü maalesef İstanbul‘un kanserli bölgesi "HALİÇ" olmaya adaydır.

Çevre adına geri sayım çoktan başlamıştır ve ilgi duyacak "yetkilileri" bir kere daha uyarıyoruz.

•·         Bölgedeki yapılaşma Çevre Düzeni Planı hazırlanıncaya kadar durdurulmalı ve planlama alanlarında hazine             arazilerinin satışının engellenmesi için tapuya şerh düşülmelidir.

•·         Seyhan Baraj gölü çevresinin altyapı sorunu öncelikli olarak ele alınmalı ve en kısa sürede çözülerek, göle atık      boşaltılması önlenmelidir.

•·         Gölün güneyi kaybedilmiştir. Ancak kuzeyini kurtarmak için fırsat vardır. Bunun için bu bölgenin planlanmasında kentsel  rant sağlama hırsından vazgeçilmelidir.  

Sofulu çöplüğü önemli bir çevre ve sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Adana‘nın toplanabilen bütün katı atıkları hiçbir ayrıştırma çalışması yapılmadan Sofulu çöplüğüne dökülmektedir. Zaman zaman fabrikaların tehlikeli katı atıklarının da aynı yere döküldüğü gözlenebilmektedir. Ayrı toplanan tehlikeli tıbbi atıkların yine Sofulu çöplüğüne döküldüğünü ise belediye yetkilileri reddetmemektedirler. Sofulu çöplüğünü kullanmaya devam etmek halk ve çevre sağlığı açısından sakıncalı ve tehlikelidir. Ayrıca "kente karşı suç" teşkil etmektedir. İlgili yasa ve yönetmeliklere de aykırıdır. Çünkü geçirimsiz tabana sahip değildir, gelişen kentin içinde kalmıştır, en yakın yerleşim yerine istenilen uzaklıkta değildir, yeraltı sularını ve atmosferi kirletmektedir. Düzeltmeye çalışmak yerine, bir an önce kent dışına taşınmalıdır.

Sonuç olarak; yaşama ve geleceğimize sahip çıkma anlayışı ile çevre sorunlarının yaşandığı her yerde, doğanın tahrip edildiği her ortamda "yaşanabilir bir dünya" istemi ile mücadelemizi sürdüreceğimizi 5 Haziran Dünya Çevre Günü‘nde bir kere daha tekrar ediyoruz.

Saygılarımızla.

TMMOB PEYZAJ MİM.ODASI ADANA ŞUBESİ 

TMMOB İNŞAAT MÜH. ODASI ADANA ŞUBESİ

TEB 4.BÖLGE ADANA  ECZACI  ODASI

KESK-SES   ADANA ŞUBESİ