TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

SOSYAL GÜVENCELERDEN YOKSUN BİLİM ÜRETİLEMEZ

SOSYAL GÜVENCELERDEN YOKSUN BİLİM ÜRETİLEMEZ
İSTANBUL
18.10.2012

Üniversitelerde araştırma görevlilerinin iş güvencesi olmadan çalışmalarının önünü açan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 50/D maddesine ve yeni YÖK yasa tasarına karşı İstanbul Teknik Üniversitesi`ndeki asistanların bir süredir verdiği mücadele için TMMOB İstanbul İKK`nın da desteklediği basın açıklamasına Şubemizi temsilen Sn. Başak ÖZER katıldı.

SOSYAL GÜVENCELERDEN YOKSUN BİLİM ÜRETİLEMEZ

Üniversitelerde araştırma görevlilerinin iş güvencesi olmadan çalışmalarının önünü açan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu‘nun 50/D maddesine ve yeni YÖK yasa tasarına karşı İstanbul Teknik Üniversitesi‘ndeki asistanların bir süredir verdiği mücadele için  TMMOB İstanbul İKK‘nın da desteklediği basın açıklamasına Şubemizi temsilen Sn. Başak ÖZER katıldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi‘nde (İTÜ) 50/D ile çalışan araştırma görevlilerinin işten çıkarılmalarına başlandı!

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), geçen sene yürürlüğe giren 6111 sayılı torba yasayla ilgili geçtiğimiz aylarda verdiği görüş yazısında, altı yılda doktorasını tamamlamayan 50/D‘li asistanların okulla ilişiğinin kesileceğini belirtmişti. 120 kişinin etkilendiği bu uygulama nedeniyle sadece son bir ayda işten çıkarılan asistan sayısı 8‘e ulaştı ve önümüzdeki günlerde de bu sayının 90‘ı geçmesi bekleniyor.

Aralarında onlarca meslektaşımızın ve ülke genelindeki üniversitelerde yüzlerce bulunan araştırma görevlileri ile ilgili olarak;  25 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe giren ve "torba yasa" olarak bilinen 6111 No‘lu kanunun yüksek öğrenim sürelerinde öngördüğü değişiklik nedeniyle sözleşmelerinin feshedilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda.

50/D ne demek?

YÖK tarafından ilk olarak 10 Mayıs 2011 tarihinde İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü‘ne gönderilen ve torba yasa çerçevesinde yüksek öğrenim sürelerinde yapılan değişikliğin 50/d maddesine göre istihdam edilen araştırma görevlilerinin görev sürelerini de belirlediğini savunan görüş yazısı bir kere daha 50/d maddesini tartışma konusu haline getirmiştir. Peşi sıra önce 12 Ocak 2012 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi‘ne, ardından da 22 Haziran 2012‘de İTÜ‘ye gönderilen YÖK görüş yazısı 50/d maddesini yasadaki tanımına aykırı olarak öğrencilik hakkından kaynaklanan ve yüksek öğrenim süresiyle sınırlı bir burs olarak yorumlamaktadır. Bu görüş yazısı torba yasa ile belirlenen "azami süre" sonunda yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamlamayan 50/d‘li araştırma görevlilerinin sözleşmelerinin feshedilmesini önermektedir.

YÖK uzun yıllardır adet edindiği üzere kendini bir kere daha yasama organı yerine koymakta ve 2547 No‘lu yasada 50/d maddesinden istihdam edilen araştırma görevlilerine tanınan hakları hiçe sayan bir görüşü üniversitelere dayatmaktadır. Bu noktada 2547 no‘lu YÖK yasasının 50/d maddesini nasıl tanımladığının bir kere daha altını çizmek gerekiyor:

Lisansüstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler.

Sadece ilgili kanun değil Danıştay kararları da 50/d maddesinden istihdam edilen araştırma görevlilerinin burslu öğrenci olmadığını açık bir şekilde karar altına almıştır. YÖK Yürütme Kurulunun 26.11.2008 tarihli 50/d‘li araştırma görevlilerinin 33/a maddesine geçişlerinin önünü kesebilmek için yeniden kadro ilanı şartı getirilmesine ilişkin kararına yönelik Eğitim-Sen tarafından Danıştay‘a açılan davada 50-d ve 33/a maddeleri kastedilerek, her iki maddeye göre de, kişilerin araştırma görevlisi olarak istihdam edilmekte oldukları yönünde görüş bildirilmiş ve ilgili YÖK Yürütme Kurulu kararı iptal edilmiştir.

50/d maddesinden istihdam edilen araştırma görevlileri burslu öğrenciler değildir. Gerek iş tanımları ve yükleri, gerekse de hak ve yükümlülükleri açısından 33/a maddesinden istihdam edilen araştırma görevlilerinden hiçbir farkları yoktur. Bu durum 2547 no‘lu YÖK yasası ve Danıştay kararlarıyla güvence altına alınmıştır.

Bu bağlamda çok sayıda araştırma görevlisi 50/d maddesi uyarınca istihdam edilmektedir ve üniversiteler bu kadrolara ihtiyaç duymaktadır. YÖK‘ün yönetmeliğinde 50/d kadrosunda bulunan araştırma görevlilerinden doktora öğrenimini bitirmek üzere olanların başarı durumları ve birim ihtiyaçları göz önünde bulundurularak aynı kanunun 33/a maddesine göre geçirilmeleri gerektiğini bildirmektedirler.

50/d kadrosunda bulunan araştırma görevlilerinin belirlenecek adil kriterler çerçevesinde 33/a maddesine geçme taleplerini "bir ömür boyu yan gelip yatmak" olarak kavrayan anlayış bilim insanı olmanın tamamen gönüllü bir tercih olduğunu ve bu tercihin gereklerinin son derece meşakkatli olduğunu unutmuş görünmektedir.

Son olarak, torba yasayla gündeme gelen değişiklikle birlikte YÖK‘ün doktora öğrenimini "azami" altı yılda, yüksek lisans öğrenimini "azami" üç yılda tamamlamamış araştırma görevlilerinin ilişiklerinin kesilmesine ilişkin görüşü Anayasa‘nın kanun önünde eşitlik ilkesini açık bir şekilde ihlal etmekle kalmamakta söz konusu ihlali süreklileştirmektedir.

Okunma Sayısı: 1032
Fotoğraf Galerisi